Gerçekten birbirimizi anlayabiliyoruz mu? Hayatın geneline baktığımızda birbirimizi anlamaya çalışmak en büyük uğraştır, çünkü gerçekten de anlaşılmaz bir hayatta yaşıyoruz. Hayata biraz dışarıdan baktığımızda burada ne aradığımızı kendimize sormamız gerekir.
Birbirimizin hatalarını, kusurlarını ne kadar görmemezlikten gelebiliyoruz, Birbirimizi bağışlayabilmeden önce, birbirimizi ne kadar anlamamız gerektiğini gerçekten idrak edebiliyoruz mu? Yoksa anladığımızı mı sanıyoruz. Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir der Hz. Mevlana. Gerçekten aynı dili konuşmasak ta acaba aynı duygular çerçevesinde ne kadar anlaşabiliyoruz. Neden önce kendimiz dururken, başkalarını anlamak istiyoruz.
Acaba biz karşımızdakini ne kadar anlayabiliyoruz, yada karşımızdakine kendimizi ne kadar anlatabiliyoruz. Bazen tez canlı olmamak lazım. Hele gönül ilişkilerimizde bunu çok dikkate almamız gerekiyor. Çoğu insan hayatına aldığı kişiyi hemen sevemiyor. Aslında onu seviyormuş gibi davranıyor ve hatta onu ne kadar sevdiğimizi dilimizden düşürmüyoruz. Maalesef durum böyle olmuyor. Kafamızın hep bir köşesinde sorduğumuz soru; onu gerçekten seviyor muyum? Ya da onu sevebilecek miyim diyen çoğu kişi gönül ilişkilerinde karşı cinsi de, kendisini de kandırıyor. Halbuki bunlara hiç gerek yok. Herkes hata yapabilir, hata yapan insan yaptığı hatayı söylemekten asla utanmamalıdır. Çünkü düne göre belki bugün ona söylemenin bir sakıncası olmamalıdır. Sevmek ve sevilmek kolay değildir. Bunu başaranlar araya saygıyı da koydukları zaman mutluluk olacaktır. Mutlu olan insanların beraberlikleri pazara kadar değil mezara kadar gider. Hayat her zaman güllük ve gülistanlık olmaz arada sırada ufak tefek hatalar sorunlar veya problemler olabilir, birbirimizi bağışlayabilmeden önce, birbirimizi anlamamız gerekir eğer birbirimizi gerçekten anlayamasak hiç bir problemi veya sorunu çözemediğimiz gibi hataları da ortadan kaldırmayız.
Eğer siz kendini meselenizi anlayamadıkça, onu bir başkasına anlatamazsınız, anlatsanız dahi karşınızdakine ancak sizin anlatabileceği kadarını anlayacaktır. Onun için mutlaka evlenmeden önce eşler olarak birbirinizi iyi tanımaya çalışmak ve anlamak çok önemlidir. Evlendikten sonra birbirinizi suçlamak ve onu değiştirmeye çalışmak fayda etmez. Yaşantınıza yazık olur, mutsuz evlilikler kervanına bir de sizinki katılır ve sonu hüsranla biten mutsuz bir evlilik öteye gidemez. Onun için birbirimizi anlamak ve gelecek için çok önemlidir.