Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki içinde ne istersen ne ararsan hepsi var. İyilik, kötülük, zalimlik, fakirlik, zenginlik, ihanet, hainlik. Saymakla bitmez.
Hukuk var adalet yok. İnsan hakları var ama insanlık yok. Toprak var savaş var. Saymakla bitmez. Hani derler ya adaletin bu dünya. Dünyanın adaleti var insanların adaleti yok. Helal var ama haram daha çok. Kimse hayatından memnun değil. Kimse işinden memnun değil. İnsanları memnun etmek başı başına büyük sorun.
Herkes hayalperest olmuş. Gerçek çok az. Şimdi sormak lazım. Nasıl bir dünyada yaşamayı hayal edersiniz, nasıl bir dünyada yaşamak isterdiniz, hayalinizdeki dünya nasıl olmalı, nasıl bir dünya hayal ediyorsunuz?
Önce savaşların olmadığı çocukların ölmediği insanların yerinden yurdundan sürgün edilmediği güzel bir dünyada yaşamak ister insan. Gerçi her insanın hayalleri farklıdır. Herkes kendi istediği gibi bir dünya düşlemek ve o dünyada yaşamak ister. Çoğu insanlar şöyle bir dünyada yaşamak ister. Acı ve göz yaşının olmadığı, insanların mutlu olduğu bir dünyada yaşamak ister.
Ölümü dünya kimseye yar olmayan bu dünyada insanların birbirini sevdiği , birbirlerini olduğu gibi kabul ettiği ve değiştirmeye çalışmadığı bir dünyada yaşamak acaba daha eğlenceli ve güzel olmazmıydı? Tertemiz bir dünya kim yaşamak istemez ki her yer yemyeşil olsun mis gibi güllerle kokan yeşil olmaları ile kirletilmemiş güzel bir dünyada yaşamak kadar daha güzel ne olabilirki.
Her şey çok güzel gelebilir ama malesef dünyayı yine kirleten yok eden başka canlılara yaşam hakkı tanımayan yine biz insanlarız. Vahşet bizde savaş bizde yok etmek bizde acaba nasıl bir dünya hayal ediyoruz. Burada en önemli olan bir gerçek vardır Gelecek nesillere güzel bir dünya bırakamıyoruz.
Her güzelliği yok ediyoruz