Bazen insanın başına bir şey geldiğinde sabır etmek gerekir derler. Sabır dua ederek beklemek değildir. Tabi ki sabır edeceğiz ama oturup beklemeyeceğiz, azim ve sabırla mücadele etmemiz lazım, eğer başarıya ulaşmak istiyorsak; başarı nerede olursa olsun mutlaka bir gün yakalarsınız.

Eğer tamam sabır edeceğiz diye bir kenarda durmamız gerekir. Hiçbir şey nasip olan nefes kadar önemli değildir. Gereksiz hırslar ve amaçsız şeylere kurban edeceğiniz bir hayatınız ve bir zamanınız olmasın. İçimizde dışa vuramadığımız dayanılması en zor acılar, içimizde gizlediğimiz acılardır. Bu acıları elbette sabır ederek içimizde saklayarak dışa vurmayabiliriz. Ama bu acıları içimizde saklayarak bir kenarda da durmamalıyız.

Biliyor musunuz İyi ve kötü günlerimiz mutlaka olacaktır. Kötü günümüzde yanımızda olanları asla unutamayız. Hayattaki en önemli şey zafer değil, bir yarıştır. Esas olan kazanmak değil mücadele etmekten vaz geçmemektir.

Unutmayınız ki kayıp edenler mücadeleden vaz geçenlerdir. Mücadele edenler her zaman kazanamazlar ancak kazananlar her zaman mücadelen vaz geçemeyenlerdir. Bütün bir salonu gülmekten kırıp geçirdikten sonra, odasına geçip sessizce ağlayan çok insan vardır. Çünkü hayat çok acımasızdır. Bazen gülersiniz, bazen ağlarsınız. Hayatı yaşanır sanırsınız, sonra yanıldığınızı anlarsınız. Yüzünüze gülenlere hep inanırsınız.

Çünkü herkesi kendiniz gibi sandığınız dan dolayı üzülen yine siz olursunuz. Zorlandığınız bir mücadeleden pes etmeden, bir etrafınızdaki insanlara bakın. Ve hepsinin bu hayatta yaşamak ve bir şeyler için ne kadar mücadele ettiklerine bir bakın.

Unutmayınız ki, onlar için, sizin yaptığınız iş, en az kendi uğraştıkları kadar zordur. İnsan maruz kaldığı sıkıntılar için nefsine isyan etmeyip Allaha itaat etmesi için dua etmeli, hakkında hayırlısını dilemelidir. Sonradan kaldığı yerden yaşamak için mücadeleye devam etmelidir.

Çünkü günümüzde yaşamın tadını alabilmemiz için, yüksek performans, yaşam sevinci ve sağlıklı olmamız gerekmektedir. İnsan vücudu, doğadaki enerji dengesine uyum sağlayacak şekilde programlanmış olduğundan, dengenin bozulmaması için, irademizin dışında reaksiyonlar gösterebilmektedir. Yaşadığımız ortamdaki hava kirliliği, hormonlu gıdalar, aşırı stres, dengesiz beslenme, öfke, korku ve üzüntü yaşamımızı zorlaştırmaktadır.

Saygı ve sevgi, insan ilişkilerini düzenli olduğu kadar anlamlı ve renkli duruma da getirir. Saygı ise; büyüklere, yaşlılara ya da toplumdaki konumu yüksek olanlara karşı duyulan bir bağlılık duygusudur. Aynı zamanda karşımızdakilerin haklarına ve görevlerine, varlığına hak tanımaktır. Saygı, sevgi ile birlikte, insan ilişkilerine kimlik kazandırır.