Kadın doktorla konuşuyordu…
Heyecanlıydı, sesi titriyordu…
Eeeee…. Kolay değil, yaşı bayağı ilerlemişti…
60’ını devirmişti…aslında anne olacak yaşı da geçmişti…
Hiçte evlenmemişti…
Anne olmak istiyordu…
Bilim ona bu imkanı vermişti…
Elbette anne olmak istiyordu, ama çocuğun derdiylede uğraşmak istemiyordu…
Oğlu olsun istiyordu…
Babası kim olacaktı…
Aslında onunda pek önemi yoktu…
Bankalardan almıştı, haylaz spermi…
Bankanın verdiği bilgiye göre sperm yaklaşık yüz yaşındaydı…
Kesin çoktan göçmüştü öte dünyaya…
Yani doğacak oğlu, babasını soramayacak, fotoğrafını bile göremeyecekti…
Hem de ben babama mı benziyorum diye bile soramayacaktı…
Evet kadın heyecanlıydı, biraz sonra hamile kalacaktı ve bir oğlu doğacaktı…
Bir ara düşündü, “bu teknoloji niye bu kadar geri. Niye döllenmeyi benim karnımda yapıyorlar ki…
Bir küvezde yapsalar bizde o kadar ağırlığı taşımasak…”
Sonra içinden söylendi; biz şansız kuşağız gelecekte hiçbir kadın hamile kalmayacak, bebeği kucağına verilecek..
Güldü; belkide büyütüp öyle verirler.
Kadın böylesine dalmıştı, ama doktor da heyecanla bir şeyler anlatıyordu…
“Hanımefendi sizin anlattığınız model Bebek, kız olursa daha güzel olur… Erkek bebek te bu anlattığınız özellikler geri tepebilir…
Kadın ısrarcıydı;
Hayır büyüdüğünde 1.80 boyunda olsun, sarışın, yeşil gözlü, hafif dolgun dudaklı…
Çıkık elmacık kemikleri olsun çekici görünsün…
Sonra, hiçbir hastalığı olmasın, bağışıklık sistemi olağan üstü güçlü olsun, mümkünse birkaç lisans öğrenecek zekaya sahip olsun, güzel resim yapsın, iyi şarkı söylesin, iyi dans etsin…
Xxxxx
Biraz fazla abartılı bir hikaye oldu dimi…
Ama geçenlerde yapılan deneyler insan oğlunun hızla bu noktaya gittiğini gösteriyor.
Genetik mühendisler daha Bebek ana karnında ilken bazı genleri değiştirebiliyor.
Şimdilik iddia sadece kalıtımsal hastalıkların önüne geçmek…
Ama, bilim dünyası bu gelişmenin bu noktada durmayacağını ve “sipariş Bebek” dönemin
başlayacağını öne sürüyor.
Bildiğimiz kadarıyla bir çok ülkede, bu tür araştırmalar, ya yasaklanmış, ya da kısmi denetim altına alınmış.
Kısaca dünyanın gelmiş geçmiş en büyük insanlık düşmanı Adolf Hitler’in rüyası adım adım gerçekleşmek üzere.
Niçe’nin Zerdüş’ündeki “üstün insan” tiplemesi yakın bir gelecekte, oluşacak…
Yani “ari ırk” kavramı oluşuyor mu dersiniz…
Aslında yukarıdaki hikaye romantik bile gelebilir size…
Hatırlayınız, bir süre önce kendi dilini oluşturmuş yapay zekadan söz etmiştik…
İnsanlık yapay zeka,sendromunu yaşarken, belki garip bir tanımlama ama şimdide “yapay insan” sorunu ile tanışıyor…
Bu bilimin Zaferi mi…
Yoksa bilim ürettiği felaket mi…
Tüm bunları düşünmemize neden olan felsefeciler şimdide bu soruna karşı bir düşünce geliştirsinler…
Veya bu sorumsuzca (!) gelişen bilime bir dur desinler…
Veya bizimkiler gibi, sinek kanadının Erdem’ini tartışacak akademisyenlerin görevli olduğu üniversiteler açsınlar…
Belki insanlığın kurtuluşu bu sinek muhabbetindedir..