Bugun...




facebook-paylas
HAYATA DAİR… 16,03,2018
Tarih: 25-06-2018 17:38:00 Güncelleme: 25-06-2018 17:38:00


 Gene günlerden bir sabah gene öldürülmüş kadın haberi… Son yıllarda kadın cinayetleri ne kadar çok arttı değil mi? Bu vahşet sadece karısını sevgilisini çocuklarının annesini öldürenlerle de bitmiyor bir de çocuk tacizi, çocuk tecavüzleri var. Hatta bebek tecavüzleri… Yazarken midem bulanıyor aklım almıyor… Hayatımda ilk defa 26 yaşımda 2002 yılında bebek tecavüzü duymuştum o da Güney Afrika Cumhuriyetinde idi. İnanamamıştım. Daha da kötüsü bir gün güzel ülkemde bunları duyacağım aklımın köşesinden bile geçmemişti. Kendimi gerçekten kötü hissediyorum daha da acınası halim ise bu vahşetin düzeleceğine dair bir ışık göremeyişim.

2002 yılından bu yana ne oldu da aklıma bile gelmeyen olaylarla son yıllarda karşılaşıyorum.  İçimde gene yürümek temiz hava almak isteği sanki temiz hava solursam gördüklerim okuduklarım değişecek… İnsan işte böyle komik bir varlık… Tüm bu vahşetin açıklaması sadece artan fakirlik ya da kötü ekonomi ile açıklanabilir mi? O zaman Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarını düşünelim günümüzle kıyaslanamaz bir yoksulluk ve yokluk var kimsesiz çocuklar için açılmış çocuk esirgeme kurumu var. Köy enstitüleri var ama bu tip bir olay yok. Ondan sonraki dönemlerde bile bugünkü toplumsal vahşet, sapıklık, kadın düşmanlığı yok.

Adalara karşı oturup düşünmeye devam ediyorum. Deniz havası zihni açar. Dünya tarihini ele alalım, ortaçağ Avrupa’sında kadınların ve kedilerin şeytan diye yakılması var engizisyon mahkemeleri var gerçekten vahşetin kol gezdiği uzun bir dönem. Peki, Avrupa bu hale nasıl gelmiş? Kadından neden korkmuş? İşkence ile Hıristiyanlık dini arasında nasıl bir bağ oluşmuş? Kilise her şeye karışınca; siyasete toplum kurallarına tamamen egemen olunca ve bu egemenliğini devam ettirmek isteyince olanlar olmuş ve işte “Karanlık çağ” dedikleri dönem bu.

Sanat filan yok tabii sadece mimari de din motifleri var o kadar. Arkasından muhteşem bir aydınlanma dönemi sanatın bilimin barışın insan sevgisinin kendini göstermesi ortaya çıkması gelmiş tabii. Karanlık sonsuza kadar süremez çünkü şükür ki insan doğasında sevgi var yaratmak var güzellik var. Bu sabah müthiş sis vardı İstanbul da ama şimdi karşı da adaları çok net görebiliyorum. Görmek anlamak demek zaten. Başka bir dönem oluyor mesela tarihte hem de çok yakın zaman da… Hitler çıkıyor, tek adam tabii, fırınlarda milyonları yakıyor, Franco ayrı kötülükler yapıyor kendi halkına sonra bir de Mussolini var, var da var… Büyük kıyımlar unutulmaz vahşet hüküm sürüyor bu tek adamların yüzünden. İki dudaklarının arasından çıkan her şey emir ve uygulanıyor maalesef. Belki şöyle de söyleyebiliriz, nerede demokrasi azalıyor halkın sesi kısılıyor insanlar adalet inancını kaybediyor arasa da bulamıyor sorunlarını başka türlü çözmeye çalışıyor, dertlerini başka türlü halletme yoluna gidiyor. Maalesef gidilen yollar bulunan çözümler hep yanlış. Toplumlar sıkıştırıldıkça insanı insan yapan her şeyden uzaklaşıyor maalesef.

Başka en önemli etken de sekülerizm yani en kaba deyimle din işlerinin devlet işlerinden ayrılması. İslam dünyasında bunu bir tek Türkiye başarmıştı (Mustafa Kemal Atatürk sayesinde) şu anda uzunca bir süredir laiklik sorunu yaşıyoruz. Din, devlet dairelerinde eğitimde hastanelerde hatta sanatta…

Durum böyle olunca herkesin aklı karışıyor herkesin aklının karışması demek toplumsal karışıklık demek her konu da . Bu durumu İslam ın siyasete alet edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Din, oy almak için yada oy uğruna toplumu uyuşturunca belli bir süre sonra toplumda bozulmalar başlıyor. Günümüze o kadar çok örneği var ki… Din baskısı artınca yanlış da artıyor bence. Hamile kadın sokağa çıkmasın, kadın çalışmasın, kız çocuklar evlenebilir düşüncesi baskıyla ve yanlışlarla yıkanan beyinlerin sonucu değil de nedir? Zina diye her şeyi yasaklayan zihniyet tecavüzleri hatta hayvan tecavüzlerini kışkırtmıyor mu? İnsanın doğasına karşı koyması mümkün değil ki! Alkol yasakları tüketimi azaltmadı örneğin herkes başının çaresine bakıyor. Avrupa aydınlanma ile bu sorunlarını halletmiş bugünkü refahına ulaşmıştır. Darısı İslam’ın başına diyelim.

Bana sorarsanız sadece Mustafa Kemal in yolunda kalsak bize yeter.

Esen kalın



Bu yazı 4674 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI