Bugun...


Tamer UYSAL

facebook-paylas
“KEDİLER” KİTABI… 2 19-02-2022
Tarih: 19-02-2022 12:40:00 Güncelleme: 19-02-2022 12:40:00


Salâh Birsel “Kediler” adlı denemesini Apollinaire’in Hayvan Öyküleri Kitabı’ndaki “Kedi” başlıklı bu şiiriyle bitirir.(s. 77)

Kediler ressamlar ve yazarlar arasında da kendilerine bir sürü dost yazmışlardır. Örneğin, Picasso’nun iki kedisi vardı. Petrarca kedisiyle gömülmüş, Hemingway evinde otuzu aşkın kedisiyle yaşardı. (Kediler, Salâh Birsel, Sel Yayıncılık, 2019, s. 67)

Aldous Huxley, bu yüzden, kendisine yazar olmak için ne yapması gerektiğini soran bir gence:  “Kedi edinin!” demiştir.  (s. 68)

Bilge Karasu iki kitabının başlığında kedileri kullanmıştır: Ne Kitapsız Ne Kedisiz (1994) ve Göçmüş Kediler Bahçesi’nde (1979).

“Bir Hayvanla Yaşamak” adlı denemede “Özellikle binlerce yıldan beri insanla öğür olmuş kedide, köpekte sevgiyi görememek, hiçbir şeyi görememe durumunda olmakla bir.” demektedir. (Ne Kitapsız Ne Kedisiz, Bilge Karasu, Metis Yayınları, 12. Basım, 2020, s. 69)

 “Besleriz; en ufak bir beklentimiz yerine gelmediğinde “nankör” deriz ona.” (s. 71)

“O bizim dilimizi anlamasını bir parça öğrenir. Aynı şeyi biz niye yapmayalım?”

“Ortak bir ‘dilimiz” olabilir; o dili kurabiliriz. (Kedinin ‘anne’ demesi gerekmez bu ortak dilin kurulması için…)(s. 72)

Karasu diğer kitabında da (Göçmüş Kediler Bahçesi, Bilge Karasu, 14. Basım, 2020) kediler hakkında şu notları düşüyor:

“Burası göçmüşlerin bahçesi değildi, göçecek kedilerin çekilip gözden ırak ölmeğe baktıkları yeriydi herhalde bu kentin; Göçmüş Kediler Bahçesiydi bu.” (s.158)

“Ağaçların arasına dönmeden önce bacaklarıma sürünen kediye bile bakmadım. Kedi geçti gitti. Açtı; yorgundu belki. Ölmüştür şimdi. Göçmüştür bu bahçede.” (s. 159)

“Aradığımın ‘mutluluk’ olmadığını, olamayacağını anladım geçen yıllar içerisinde;  mutluluğun tanımı nasıl yapılırsa yapılsın… (Ya da, küçücük bir umudun gerçekleşmesi ne getiriyorsa ona ‘mutluluk’ adını veririz, olur biter.) (s. 214)

“Kedilere benzeyebilseydik keşke. (…) Yaşadıkları anın iyicene farkındalar gibi.”

“Bizlerse, (…) bir dizi anın her birinin biricikliğini şuncacık olsun farketmiyoruz. (…) Ama kedi sever gibi sevmemelisiniz sevdiklerinizi.” (s. 214-215)

“Kedi sevmek, kedinin, kendisini seven (kendisinin de sevdiği) kişi karşısındaki umursamaz bağımsızlığını baştan kabul etmek demektir. (s. 218)

Kediler için neler neler yazıldı, daha neler yazılabilir kim bilir…

  “Zaman gelecek, hayvanları öldüren kişiler insanları da öldürmeye başlayacaktır.” (Leonardo da Vinci)

Hayvan Hakları Federasyonu  (HAYTAP) Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat, 2015’te 111 Soruda Hayvan Hakları adlı bir kitap yayımlamış. Bu kitabın gelirleri de hayvan projelerine adanmış (111 Soruda Hayvan Hakları, Av. Ahmet Kemal Şenpolat, Okuyan Us Yayınları, 2.Basım, 2018, s. 127-130)

Hayvan sevgisi kadar hayvanların konusunda da bilincin gelişimini amaçlayan kitap 111 soru-yanıtla merak edilen konulara temas ediyor.

Kediler 10 bin yıldır hayatımızda, “2004 yılında ise Kıbrıs’ta bulunan kedi mezarı, kedilerin evcilleştirilmesinin en az 9.500 yıl öncesine gittiğinin kanıtıdır.” “Eski Mısır’da kedi tanrıçası Bast’ın bir tapınağı bulunurdu.”  (s. 271) Kedi öldürmenin cezası da idamdır. Amaç kedilerin korunmasıdır.

Buna karşılık ortaçağda kediler şeytan kabul edilip öldürülmüşlerdir. Büyük veba salgınında (1347-1351) insanları veba salgınına yol açan farelerden kurtaran yine kediler olmuştur. (s. 272)

Evcilleştirilerek aslında hayvanların doğal yapıların da bozmuş olduk. Kitapta özellikle bu yüzden iki konuya vurgu yapıyor:

“Sokak hayvanı” yerine “Sokağımızın hayvanı”, “Sokak hayvanı sorunu” yerine “Sokak hayvanlarının sorunu” ve “Hayvan barınağı” yerine “Bakımevi” ya da “Rehabilitasyon merkezi ve bakımevi ” ifadelerinin kullanılması...

“Sahipsiz hayvanlarla yaşamayı öğrenmemiz gerektiği gerçeğini kabul etmeliyiz. Çünkü bu canlılar sokak hayvanı değil, sokağımızın hayvanlarıdırlar.“ (s.54)

Hayvan sahiplenmek bir hayvanı koruma altına almamız anlamına geliyor. (s. 55)

“5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasamızda hayvanlara karşı yapılan insafsızca hareketler maalesef suç olarak belirlendiği için cezalandırılamaz.” (s. 59)

 

 



Bu yazı 3548 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI