Bugun...


Tamer UYSAL

facebook-paylas
KUDÜS… EY KUDÜS… -1- 06-02-2021
Tarih: 06-02-2021 11:08:00 Güncelleme: 06-02-2021 11:08:00


         “Seni unutursam, ey Kudüs
          Sağ elim hünerini unutsun
          Eğer seni anmazsam
          Dilim damağıma yapışsın”


                                    MEZMUR-137

 
Kudüs Ey Kudüs yaklaşık 4 yılda yoğun çaba ve araştırmayla ortaya çıkmış, Kudüs ve İsrail-Arap sorunu üzerine yazılı en kapsamlı kitaplardan birisiydi. Fransız ve Amerikalı gazeteciler Dominique Lapierre ve Larry Collins tarafından kaleme alınmıştı.

Üç tek tanrılı (semavi) dinin merkezi Kudüs tarih boyunca nice “kutsal savaş”lara sahne olup üzerine sayısız kitap yazılmıştır. Ulusların yolları ve tanrı kelamı kavşağının tarihine ışık tutan ve ABD, Almanya, Fransa vs. gibi ülkelerde çok satan kitapta Kore Savaşını da izlemiş Lapierre ile Ortadoğu’daki toplumsal dönüşümlerin yakın tanığı Collins  Ortadoğu, Avrupa ve Amerika’da 250 bin km yol katedildiğini ve 2 bin kişiyle konuşulduğunu belirtiyorlardı. 20 araştırmacı 500 kg belgeyi inceleyip 6 bin sayfa doküman hazırlayarak önemli bir kaynak ortaya koymuştu…

Talmud (ibranice lamad) öğrenmek sözcüğünden gelir. Uzmanları hahamlar, hukuk doktorları, dağılmış topluluğun unutulmuş parçaları olarak yüzyıldan yüzyıla yaşamaya devam ettiler. Yoksul hayatlar dinsel kurallara göre düzenlenmişti. Torah yani yasaların, öğretilerin ayetleri ezberlenmiş ve Talmud metinleri kuşaktan kuşağa aktarılmıştı. 

Kutsal saydıkları Süleyman’ın yaptırdığı tapınağın kalıntısı olan ağlama duvarı 2 bin yıldır yeryüzünün bütün Yahudilerinin ona dönüp dağıldıklarına gözyaşı döktükleri yerdi. Öte yanda ise Kudüs’te Muhammed’in beyaz kısrağı üstünde gökyüzüne yükseldiği Hazreti Ömer Camii bulunuyordu. Mekke ve Medine’yle birlikte İslam’ın da en kutsal yeriydi Kudüs.

Kudüs tarih boyunca dökülen kanlarla lanetlenmiş gibiydi. Eski Yahudi tapınağının mihrabında hayvanlar kurban edilirdi. İsa burada çarmıha gerilmişti. İnsanlar buradaki duvarların diplerinde canlarını vermişlerdi.  Din adına burada cinayetler işlenmişti. Davut ve firavun, Sebnaşerib ve Nabukadnezar, Herod ve Ptolome… Titus ve Godefroy de Babullion komutasında haçlılarla Timurlenk ve Selahattin-i Eyyubi’nin askerleri… Türkler ve Allenby yönetimindeki İngiliz askerleri… Hepsi karşı karşıya gelmişlerdi.  

Geçmeli Kubbeler, minareler, sur mazgalları, çan kuleleri ile rengarenk bir anıtşehirdi Kudüs. Oysa Yeruşalayim eski İbrani dilinde “Barış Şehri” anlamına geliyordu. İlk yerleşim bölgesi dalları evrensel barışı simgeleyen Zeytinlik Dağı yamaçlarıydı. Davut şu sözlerle yüceltmişti onu: “Kudüs’ün barış içinde yaşamasına dua edin”…

Yahudilerin asıl anayurdu Mezapotamya’daydı. Buradan kovulan İbraniler Musa yönetiminde dönüp Jedée (Yahuda) tepelerinde ilk devletini kurmuşlardı. Ancak Davud ve Süleyman yönetiminde 100 yıl kadar dayanabilmişlerdi. Asur, Babil, Mısır, Yunan ve Romalıların egemenliği altına girdikten sonra tapınakları yıkıldı. Bizans imparatoru 2.Teodosyüs ırkçı görüşle Yahudileri ayrı bir ulus varsaydı. Frank kralı Dagobert de Galya’dan onları kovmuş, 4.yy da ise Bizans İmparatoru Heraklius zamanında haçlılar  Deus Vult “Tanrı İstiyor” diyerek kılıçtan geçirmişti. 

Yaşadıkları ülkelerde Yahudilere mal edinme hakkı pek tanınmazdı. Papalık para ticaretini yasakladığından tefeciliğe yöneltilmişlerdi. Kilise ortaçağda onlarla bir arada yaşamayı yasakladı. 1215’te 4.Latran konsili belli bir işaret -10 emri ifade eden rozet- taşımaları kararıyla ırkçılığı doruğa vardırdı. Fransa ve Almanya’da bu  sarı renkte bir O harfi olmuştu. Naziler ise gaz odalarına gönderecekleri Yahudileri sarı yıldızla belirlediler.

İngiltere ve Fransa’dan sınırdışı edildiler. Veba gibi hastalıkları taşımak, çocukları öldürmekle suçlandılar. Normal hayat sürebildikleri tek yer İspanya oldu. Ancak 1492’de Kristof Kolomb’un yeni keşiflere çıktıkları yıl İspanya kraliçesi İsabella’in Hristiyan kilise ile işbirliği yapmasıyla buradan da kovulmuşlardı.

Prusya’da, İtalya’da da Yahudilere çeşitli yasaklar uygulanırdı. Talmud’u bulundurmak suçtu. Venedik’te Yahudiler Ghetto Nouvo “Yeni Dökümhane” denilen bir mahallede yaşamaya zorunlu tutuldu. Böylece evrensel sözcük haznesine katkıda bulunmuştu.

Filistin’de Yahudilerin oturduğu ilk yerleşim yeri 1860’ta kuruldu. Polonya’da kazak isyanı sırasında 100 binden fazla Yahudi soykırıma uğradı. Rusya’da Çar 2.Alexandre’nin ölümünden sonra halk tarafından resmen kıyıma teşvik edildiler -böylece yılgı ve ölüm anlamında Pogrom sözcüğü de doğdu- ve 1881-82 programından sonra Filistin’e göçmen dalgası hız kazandı. Reuven Shari, David Gryn da bunlar arasındaydı. Gryn Romalıların Kudüs’ü kuşattıkları sırada orada bulunan bir yahudinin adını almıştır: “Ben Gurion” aslan yavrusu demekti…
 



Bu yazı 679 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI