Eline kağıt kalem alan gazeteci oldum diye TV’ler de Gazeteler de (Basın da) beyanat verince kendi mi tutamıyorum.
Ben de amatörce (Yerel Gazeteler de basın da) yazsam da kendimi gazeteci olarak göremiyorum. Zira gazeteci olmak; hele hele BABA’lar gibi yazıp BABA gazetecilerin yerini de asla alamam ve gazeteciyim diye geçinemem…
Emekli bir ASKER olarak düşünce ve birikimlerimi yazmaya çalışan bir okuryazarım... Gazetecilik doğru yazmak Korkusuzca yazmak; Askerlikten aşağı kalamaz. Eşdeğer olarak yorumlanırsa: Korkusuzca ölümüne mücadeledir…
Öyle bir mücadele ki, silahın menzilinden uzun, dik ve doğru kalemlerin mücadelesi… Galibi ise; ebedi üstünlüğü, daima doğru kalemlerin galebesidir…
Sadede gelecek olursak (kendini gazeteci sıfatı ile tanıtarak basında tv’lerde) Askerler için yaptığı çirkin benzetme ve yakıştırmayı yapan kişiden bahsetmek istiyorum.
Bahse konu olan kişi; Askerlere karşı hakaretamiz, galiz ifade kullanan AKİT Gazetesi Haber Müdürü Murat ALAN ismini zikretmek zorunda kaldım. Bir TV programında ALİ TARAKÇI’yla tartışan M.ALAN “O hizaya gelmeyen GENERALLERİNİZ hepsi Erdoğan’ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşek gibi de saf tutacaklardır ifadesini kullanmıştı. Esefle karşıladım. Asil milletimizin de esefle üzüntüyü paylaştığını da asla şüphemiz olmadığı gibi, Tüm Silahlı Kuvvetleri mensupları: Bizler, konuya hedef olan komutanlarımız, generallerimiz de aynı üzüntüyü çektiklerinden şüphem yok. Ancak; ”Sükut ikrardan gelir.” Derler, Ne derlerse desinler, sustuysak ikrardan değil terbiyemizden, asaletimizdendir.
Komutanlarımın da o kişiyi muhatap kabul etmemeleri ve onların seviyesine düşmemek içindir. Zira o kişinin seviyesine inerlerse, LUT Gölüne düşmüş gibi olurlar çünkü Lut Gölü de deniz seviyesinden aşağı da olduğu için, seviye yoktur adeta ÇUKUR’dur. Bizler –Askerler de; çukur ve çukura düşenlerle muhatap olmayız. Ayrıca AKİT’in okuyucusu ne der? nedir bilmem ama AKİT’i, Vakit bulursam okurum belki… Ama Akit’e vakit ayıracak ne vaktim ne de Nakitim var.
Düşüncem: Hatayı, eğer ben yaptıysam; şahsım zikredilerek gerekli suçlamalar (hakaret etmeden yapılır) icabında yargı yolu ile hak aranabilinir. Aksi takdirde Askere, Askerlere, Komutanlarımıza, sonuçta tüm TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) Mensuplarına teşmil edilecek şekilde suçlama ve yakıştırmayı kimse YAPAMAZ. YAPTIRMAZLARDA…
Eğer bana, “-Siz avukat mısınız ki? Komutanlara ve TSK mensuplarına karşı yapılan hakaretlere karşı ne derseniz? Cevabımı, Savunma mı, “Biz Avukatız diye mesleğini, hançeresinden gelen sesle savunan Sayın Mehmet DURAKOĞLU’na bırakıyorum.”
Bana; “Sana ne be Tahsin Albayım, bırak komutanlarını Müdafayı, Kötü sıfata karşı kendi kendilerini kendi savunsunlar, Kendilerini savunamazlar mı? Sükut ikrardan gelir” derler. Sana ne diyen profesyonel gazetecilere? “Bu konu da, ikrarı kabullenmiyorum. Bizler bir bütünüz TSK camiası olarak parçalanamaz ve bölünmeyiz.” Tek yumruk olarak bu vatanın bölünmez bütünlüğü için işimizi (mesleğimizi) tercih ederken meslek değil yaptıklarımızla adeta Yaşam Tarzı olarak tercih yapmışız.” Komutanlarım da o kişiye cevap vermediyse, vermek istemiyorlarsa muhatap olmamak ve o kişi ile aynı seviyeye düşmemek içindir. Bu yaşam tarzında çoluk çocuk eş yakın akraba demeden Vatanı uğruna Can veren Şehitlerimiz adına da; Er’in den Generaline kadar Şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımız adına da savunmamı yaptım.
Askerlikte selam her şeyin ama her şeyin ( maddi-manevi) sonsuz bedeli karşılığıdır. Benim selam verdiğim kişi komutan ve selamını aldığımız astın selamların manası “BEN SENİN İÇİN ÖLÜRÜM!” Karşılığı mı ? “BEN DE SENİN İÇİN…” izaha gerek var mı?
NOT: Mehmet DURAKOĞLU’nun 5 nisan Avukatlar Gününde Biz Avukatız konuşmasını izlemenizi isterim. İzledikten sonra komutanlarımın da; BİZ ASKER’iz diye haykırdıklarını göremedim duyamadım ama! hissettim. Dolayısıyla; komutanlarımı Neredesiniz diye içimde hissettiğim için aramadım.
Komutanlarımın da kendi mesleğini savunan “ Biz Avukatız” diye haykıran M. DAVUTOĞLU gibi “BİZ ASKERİZ.” diye Askerlik meslek değil yaşam tarzımızdır. Diyerek Toplum aydınlatıcı mesajları tarihte askerler olarak ders vermiş olsak dahi; yeniden yine yeni yeniden hep birlikte haykırmayı arzuluyorum.. Askerini hor gören gafillere hadlerini bildirmek için…
NOT1: Bu yazımı tamamlamada; Askerliğini EĞİRDİR komando Okulun daki eğitiminden sonra HAKKARİ’ de görevini tamamlayan Yeniçağ Gazetesinden Orhan UĞUROĞLU’dan gelen mesajla bitirmek istiyorum. Konu hakkında bazı bilgileri aldığım Yeniçağ’ımızın korkusuz kalemi için komando Gazeteci Orhan UĞUROĞLU’na da selam sevgi saygılarımla…
NOT2: TV programı notlarından ; Akit gazetesi Haber Müdürü Murat Alan'ın önceki akşam bir tartışma programında sarf ettiği sözler tepki çekti. Gazeteci Ali Tarakçı'yla tartışan Murat Alan, "O hizaya gelmeyen apoletli Generalleriniz hepsi Erdoğan'ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşek gibi saf tutacaklar" ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanlığı, Akit gazetesi Haber Müdürü Murat Alan’ın katıldığı televizyon programında askerler için kullandığı ifadeleri kınadığını açıkladı. Açıklamada, “Yasal sınırları aşan açıklamayı, hukuki tüm yollar saklı kalmak kaydıyla şiddetle kınıyor, yasal süreçlerin yakından takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ediyoruz” denildi.