Dünya “Gazeteciler Günü” kutlandı.

Nerede mi? Tabi ki Dünyamızda.

Peki, TÜRKİYE bu yer kürede değil mi? Uzayda mı, yoksa başka bir gezegende miyiz?

Olaylara ışık tutan, bilinmeyenler, kapalı kapılar ardında gizli kalmış olayları kalemleriyle

Aydınlatan, toplumsal meseleleri çözen, topluma doğru yolu gösteren (taraflı-tarafsız, yanlısı-yandaşı;

eğrisiyle doğrusuyla) GAZETECİLERİMİZİN gününü kutlayabildik mi?

Kutladıysak bu coşkuyu gazetecilerimizle, halkımızla birlikte yaşayabildik mi? Hapiste tutsak

olan gazeteciler aklımızdayken; bugünü içimize sindirebildik mi? Kendimi; bu hususta ayrı tutarak

Bertaraf (!) olma pahasına bi-taraf olarak görüyorum. Çünkü ben; GAZETECİ değilim. Emekli bir

Asker vatandaş ve okuryazar olarak yazıyor, yazmaya çalışıyorum.

En ileri DEMOKRASİNİN uygulandığı (!) dünya güzeli ülkemizde...

Türkiye'de ÇALIŞAMAYAN MI desem, ÇALIŞTIRILMAYAN mı desem, yoksa herkes tarafından

hissedilen BASKILAR altında olanlar mı?... Ne desem ki? İşte bu mazereti olan gazetecilerimiz.

Ancak mazeretlere sığınmadan istediğini cesur kalemleriyle kılıçtan keskin, mermi menzilinden

uzun, sonsuza dek gidecek doğru fikirlerini yansıtan duayen gazeteci büyüklerimize, bizleri

aydınlattığı için saygılarımla teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Bazı medya patronlarınca ÇALIŞTIRILAMAYAN (Pardon, güdümlü çalıştırılanlara) ”ÖZEL

GAZETECİLER GÜNÜ(!)” tahsis edilmesini istiyorum. En büyük gazete patronlarımızdan

İyi-kötü, kim ne yazarsa yazsın herkese saygı duyarak; ÇALIŞANA da, ÇALIŞTIRILMAYAN

GAZETECİLERİMİZE de “Dünya çalışan Gazeteciler Günü” kutlu olsun.

Neden mi? Kim duydu kimler kutladı ki bu emekçilerimizi? Gerçek ve doğruyu yazan, doğru fikir ve

analizleriyle hedefi 12'den vuran, toplumu; gelecek kuşakları dahi yazdıklarıyla aydınlatan

GAZETECİLERİMİZE HELAL OLSUN! Bize gösterdikleri yolları da bahtları da AYDINLIK olsun. Yazdıkları

ve Fikirleri ile TUTSAK olanların da ÖZGÜRLÜKLERİ YAKIN VE SONSUZ olsun.

ALLAH doğruyu düşünüp korkmadan cesurca yazanları;

baskılardan, tehditlerden, zorluklardan, ayak oyunlarından, kumpaslardan korusun. AMİN...

Malumunuz, 21 Ekim 1860 dan beri DÜNYA GAZETECİLER GÜNÜ olarak DÜNYA’ da kutlanmaktadır. TÜRKİYE de mi? O konuyu yazımın girişinde açıklamaya çalıştığım gibi…

Ne derece, kutlandı mı kutlanmadı mı? Hâlihazır “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ’ müzde !” gördüğünüz bildiğiniz gibi çok ilginçtir ki; 21 Ekim 1860 tarihinde çıkartılan Tercüman-ı Ahval de ilk özel gazetedir.

                21 Ekim 1960 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, PTT idaresi ile 1960 da bastırdığı PUL, (1860 da ki dünya gazeteciler günü) 100. Yıl anısını yaşatmak – anmak için tedavüle çıkartılmıştı.

1960 dan beri, 10 Ocak ta “Çalışan Gazeteciler Bayramı” 1971 e kadar kutlanmış, 1971 Askeri Muhtıra darbesinden sonra; bugüne kadar da “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaktadır.

Kim ola kim bile? Bu basın özgürlüğünde (!) Sağcısı, solcusu, Muhafazakârı, futbolcusu, yandaşı!,  yoldaşı HANGİ ÇOŞKUYLA, BU ÖZGÜRLÜĞÜ KUTLAYANLAR nerede? Layık Vechile kutlandı da biz mi GÖRMEDİK?