Askeri okullar, Harb Akademileri, Sınıf Hazırlama Astsubay Okulları kapatıldı. Harb Okulu'nun da bu yıl mezun vermeyeceği açıklandı. 30 Ağustos 2016 itibariyle rütbe merasimi hayaliyle yaşayıp, geleceğe güvenle bakan teğmen adaylarının hayalleri tabi ki suya düştü, okullarının kapatılmasıyla...
Feto tehlikesine karşı alındığı düşünülen bu tedbir; İyi de... Çok güzel oldu mu demek lazım? Yoksa aceleye getirmeden biraz daha düşünüp daha radikal kararlar mı alsak diyorum.
Aksini yaparsak; bakın sonra neler olur neler de demiyorum! Darbeye daima karşı olan emekli bir asker (bir albay) olarak düşüncem ARTIK DARBE MARBE OLMAZ olamaz da diyemiyorum...
Neden mi? Toplum içindeki bazı cemaatçi yapıları değiştiremez hatta yok edemez, DEMOKRATİK LAİK özgür yapıyı koruyamaz ve eğitim sistemlerine ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE yapısına sadık kalamaz isek; Başa gelen çekilir misali cemaatçilere ezercesine karşı koysak da! Bir süre travma yaşamak zorunda kalırız...
Ülkemiz insanına bu travmayı çekme zulmünü ve tahammülünü yaşatmamalıyız.
Balyoz - Ergenekon davalarında taraflı ve yanlış haksız kararlar verildiği tespit edilen sonra yurt dışına kaçmak zorunda kalan şerefli (!) hakim ve savcılar yüzünden hukuk fakültelerini kapatmamız gerekli midir diye bir soru aklıma geliyor. O zaman niye Askeri Okulları kapatılma kararı alınıyor?... Biraz düşünsek mi acaba? Fetocu hakim ve savcıyı mezun eden hukuk fakültelerinin de kapatılıp kapatılmadığı kararının da bir çözüm olmadığının bilindiği gibi!
Tarihten günümüze dünyanın en güçlü ordularının insan kaynağı askeri okullardır. ABD ve AB ülkeleri bizde askeri liselerin kapatılmasını tavsiye eder ama kendi ülkelerinde askeri okullar (Değil lise) ortaokul seviyesine kadar iner. ABD ordusunun mabedi sayılan WestPoint Akademisi'ne personel yetiştirmek için 10 yaşından itibaren öğrenci alırlar. (Y.S.Demirağ'dan)
Cumhuriyet tarihimizde Selimiye, Erzincan , Bursa Işıklar, Konya Askeri Okulları 60'lı yıllarda kapatılmış. Ancak Kuleli Askeri Lisesi, Deniz Lisesi sonra da 1983'te açılan Maltepe Askeri Lisesi ihtiyaçtan dolayı tedrisatına devam etmiştir. Eğer okullar Fetocu tehdidiyle kapatılacaksa tıp-eğitim fakülteleri, hukuk vs. kapatılması nasıl yanlış ise askeri okulların kapatılması da o derece yanlıştır.
O halde yapılması gereken; Toplumda okullarda oluşan cemaatçi yapıyı tespit ve yok etmektir demokratik ortama yakışan... Yasaklar ve kapatmalar tehlikelere karşı sistem oluşturamadıktan sonra her şey behudedir. Dolayısıyla; Okulların kapatılması, özellikle askeri okulların kapatılmasında; "Göz olanı, beyin olacağı görür." felsefesiyle tehlikelerin tespiti alınacak radikal kararlar ve bir sistem geliştirilip getirilmesiyle olur." Yanlışı nerede bulur kesersek, doğruyu o an orada buluruz.
Sahi unutuyordum. Balyoz ve Ergenekon savcı ve hakimleri şimdi neredeler? Mezun oldukları okullarının hukuk fakültelerin kapatılması söz konusu bile değil, değil mi? Zaten olmamalı da...
Sonuçta; Devletimizin bekası için demokratik ortamda iktidar-muhalefet gerek kişisel, gerekse partisel menfaatleri asla göz etmeden istişare içinde olmaları Aziz Türk Milleti'min menfaatinedir.
Feto ve sempatizanlarının daha önceden korunmadan yüksek askeri şuralarda ŞERH konulanlar gerçekten ayıklansaydı bu günlere gelir miydik diye kendi kendime emekli bir asker olarak soruyorum! Bir musibet bin nasihatten iyidir diyerek... Geçmiş yıllarımda ben yazmıştım da, keşke okunsaydı da vs. demeden; Cumhurbaşkanımızın Yenikapı mitingine muhalefeti (CHP vs MHP'yi) davet etmesi, Köşk'e de davet ettiği gibi iktidar-muhalefet birlik beraberlik içinde sorunları istişare edercesine ülkem için tek yumruk olmaları ne kadar da güzel, şükürler olsun Allah'ıma, darbelerden uzak tutsun ülkemi, milletimi.
Tedbirler alınmaz, sadece okulların kapatılması ve yasaklar ile çözüm bulunacağını zannedenler yeni yeşeren başka cemaatçi grupların oluşmasına sebep olabilirler.
Ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar ülkesi olamaz, en doğru yol medeniyet yoludur. Medeniyetin emir ve isteklerini yapmak insan olmak için yeterlidir. Bu sözleri şiar ve düstur olarak topluma aşılamalı ve değişmez bir yöntem olarak benimsemeliyiz.