Sanırım çoğunuz 'Saplantı' rahatsızlığını ve ayrıntılarını bilmiyorsunuzdur.
Çoğunuz diyorum çünkü, mutlaka bilenleriniz de vardır.
Ama ben yine de söz edeceğim.
İnternetten seçtiğim Florance Nigthingale'nin bir sağlık sayfasında, bu rahatsızlık konusunda bakın nelere dikkat çekiliyor:
*
"Obsesif- kompulsif bozukluk, (saplantı-zorlantı bozukluğu), kişinin kendi isteği dışında aklına gelerek tekrarlayan ve rahatsızlık verici düşünce, imaj ve dürtüler (obsesyon) nedeniyle yoğun anksiyete (kaygı) yaşadığı ve bu sıkıntıdan kurtulmak için bazı zihinsel eylem veya davranışları yapmaktan kendini alıkoyamadığı (kompülsiyon) bir hastalıktır. Halk arasında 'takıntı hastalığı' olarak da tanımlanmaktadır.
Her 100 kişiden 2/3'ünde obsesif kompulsif bozukluk gözlenmektedir. Görülme oranı kadınlarda biraz daha fazla olmakla birlikte erkeklere yakındır. Hastaların % 65’inde belirtiler 25 yaşından önce başlamaktadır."
BELİRTİLERİ
"Obsesif kompülsif bozukluk, rahatsızlık epizodları (dönemleri) uzun süren, kendiliğinden düzelme olasılığı az olan, müdahale edilmeyen durumlarda artma ve azalmalarla seyreden kronik gidişli bir rahatsızlıktır.
Hastalığın şiddetine göre kişinin günlük hayatında, sosyal ilişkilerinde, profesyonel veya diğer işlevsellik alanlarında ciddi derecede bozulmalar söz konusu olabilmektedir."
TEDAVİ YÖNTEMİ
"Her takıntılı düşünce veya davranış obsesif kompülsif bozukluk değildir, ancak bu durum kişinin aile yaşantısını, sosyal ilişkilerini, mesleki yaşantısını ve işlevselliğini etkilediği takdirde bir psikiyatri uzmanı ile görüşülmesi ve tedavi planlanması uygun olacaktır. Belirtilerin şiddetinin fazla olduğu hastalarda obsesyonları ve anksiyeteyi (kaygı bozukluğu) azaltmak için ilaç kullanımı ile birlikte bilişsel davranışçı terapinin (link) etkili sonuçlar vermektedir. Kişinin tedaviye uyum göstermesi ve devamlılığı sağlaması tedavinin başarı oranını artırır."
*
Aklınızda bulunsun diyor, hepinize sağlıklı bir yaşam temenni ediyorum.