N’oluyoruz?

Can alıcı soru bu…

Artık vahşet diz boyu yaşanıyor bu ülkede…

Genellikle, kadın yaşamını yitiriyor ve ortada hiçbir günahı olmayan çocuklar kalıyor.

Bu travmayı düşünebiliyor musunuz?

Aslına bakarsanız toplumsal bir travmanın içindeyiz…

Ana erkil bir toplumda baba erkil bir topluma geçişte yaşanan bu toplumsal dejenerasyonun vahim sonucu kadının adının silinmesine kadar gidiverdi..

.Gelen haberler ürkütücü.

*Şengül Vatansever, barışmak için buluştuğu sevgilisi tarafından seyir halindeki otomobilde üzerine benzin dökülüp ateşe verildikten sonra yola atıldı ve kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

* Antalya’da, kafe sahibi Ekrem Çatal, kendisinden ayrılmak istediğini söyleyen, birlikte yaşadığı Ziynet T.'yi (36) oğlunu okula götürürken, yol ortasında tabancayla vurarak öldürdü. Çatal, olay yerinden kaçarken, kucağında okul malzemelerinin olduğu poşetiyle annesinin cansız bedenine bakan M.C.T.'ye (7) esnaf sahip çıktı.

*Bursa’nın Gemlik ilçesinde, 3 çocuğunun annesi Çiğdem Alparslan'ı (34) cezaevinden çıktığı izinde 19 bıçak darbesiyle öldüren Mehmet Hanifi Alparslan'ın (35) ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı..

*Yine Antalya’da, 13 yaşındaki H.U., sürekli annesiyle tartıştığı gerekçesiyle babası Murat U.'yu (41), kanepede uyuduğu sırada tabancayla başından vurup öldürdü. Silahtan çıkan boş kovanı da yanına alarak kaçan H.U., polis ekiplerince yakalandı.

Xxx

İşte 208 Türkiye’sinden vahşet manzaraları..

Mesele sadece cinayet mi..

Elbette cinayet bu travmanın en trajik sonucu…

Anne ölüyor, baba hapse giriyor…

Ya çocuk… Şimdi böyle bir toplumda sağlıklı bir toplum sentezi çıkarmak mümkün mü?

Birde olayın boşanma  adlı, sözde hukuki, medeni şekli var…

Düşünün taraflardan biri çocuğunu haciz memuru ile  eski eşinin elinden alıyor..

Acaba çocuğun ruh dünyasında o anda neler esiyordu…

Eşler ayrılıyor, her iki tarafta birbirini suçluyor…

Biri anne biri baba…

Şimdi çık çıkabilirsen bu işin içinden…

Bir şarkı söyleniyor:  Saçının teli yüzüne değse telini kıskanırım..

İşte böyle travmatik şarkıların söylendiği bir ülkede, insanların beyninde karanlık dehlizler oluşur…

Ve bu dehlizlerde ne hain tuzaklar kurulur…

Oysa karşılıklı saygının çözemeyeceği bir sorun yok…

Ama önce toplumsal bit terapiye ihtiyacımız var.