Yunanistan-İsrail- Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır AB’yi arkalarına alarak Akdeniz’in doğal kaynaklarını paylaşmayı ve bunu da AB ile bölüşmeyi planlıyorlardı.
Planın bir başka ayağı da Libya’da terörist Hafter’di böylece Doğu Akdeniz’den Türkiye dışlanacak turizm dışında hiç bir ekonomik güçleri olmayan bu ülkeler petrol zengin olarak kendilerince makul bir süre sonra Türkiye’yi tümüyle devre dışı bırakabileceklerdi.
Ama oyun bozuldu…
Önceleri İsrail üzerinden Akdeniz doğalgazını Avrupa’ya taşımayı önerdiler.
Türkiye “Doğalgaz musluğunu ben kontrol ederim” deyince durum tersine döndü.
Suudi ve BAE destekli Mısır’ı ve Libyalı terörist Hafteri’de yanlarına alarak oyunlarını tezgahladılar…
Ama Libya’nın yasal hükümeti ile Türkiye anlaşınca Hafter saldırıya geçti..
Türkiye ve Rusya ve daha sonra Almanya’nın iki barış önerisini reddetti ve masadan alenen kaçtı…
Destekçisi Fransız Başkan Macron’un ve Doğu Akdeniz çetesinin kendisini koruyacağını zannediyordu..
Tokadı yedi oturdu…
Şimdi Avrupa Rus doğalgazına muhtaç olmamak için yeniden Doğu Akdeniz’e ve şer dörtlüsüne döndü…
Macron, AB’yi kullanarak Atina’yı kışkırtıyor…
AB yetkilisi Borrell, resmen savaş çığırtkanlığı yapıyor…
Unutulmamalı ki; doğu Akdeniz’deki tek kıvılcım dünyayı ateşe verir ve bu ateşten de en çok AB ve Akdeniz’in o zavallıları zarar görür…