Nasıl isyan etmem!

Arabada yangın söndürücü olmadan muayeneden geçemiyorsun,
Ülkende yangın söndürücü uçağın yok!

Ülkende varken yokluk yaşıyorsun, ha bire alınan milyonluk makam arabalarının haddi hesabı yok!

“Rüzgar denizden eserse dağlar yanar, dağdan eserse şehirler, sahil şeridi yanar” diyen bakanın var, çare üreten yok.

“Uçakların gövdesine kuşlar yuva yaptı” diyen başka bir bakanın var, onu kuş bakanı ilan eden yok!

Aslında daha da vahimini düşünüyorum ve bir vatandaş olarak endişem çok büyüyor!

Biz saygın kurumumuz Türk Hava Kurumunun içinin boşaltıldığından habersizdik. Hatta 18 Ağustosta, Türkiye’nin en zengin ve en çok gayrimenkul sahibi olan bu kurumumuzun tüm mal varlığının satışa çıktığından da habersizdik. Tek bir uçan uçağımız olmadığını söyleyen de bakanımız hatta Sayın Cumhurbaşkanımız. Ancak yangın ülkeyi sarınca, tüm vatandaşların yüreği ile birlikte milli servetimiz, akciğerlerimiz ve milyonlarca ağaç, canlı çatır çatır yanarken baktık ki hiçbir şey kalmamış elde! Almak için çaba sarf etmek için gerekli mal varlığı da istediklerine istedikleri fiyattan satmak üzere satışa çıkarılmış!

Yani tümden silip atın THK’yı, ne gerek var uçağa, havacılığa, savunmaya, yangın söndürmeye hatta Türkiye göklerini korumaya kollamaya…

Sınırlarımızdan her kaçkının, kaçakçının, her canı isteyen ne olduğu belirsizin gelip geçtiği gibi, göklerimizden de isteyen geçsin, isteyen dalsın!

Yazık, çok yazık!

Bir vatandaş olarak yazıyorum her satırı çünkü içim hüngür hüngür ağlıyor, durduramıyorum!

Esas endişemse şu; Allah korusun ülkemizde savaş şartları oluşursa ve düşmana karşı gelmemiz gerekirse, şu anda yaşadığımız şok gibi, TSK’nın ellinde hiç tank, tüfek, mermi, bomba vb kalmadığını o an görürsek ne yapacağız?

Tank fabrikamız bile satılmışken, limanlarımız, dağlarımız ovalarımız satılmışken, deneyimli vatansever subaylar emekli edilmiş, takkeli cüppeli tarikat mensubu subayların varlığına şahit olduğumuz, kaç taneler onu bile bilmediğimiz kişilerle mi ülkemizi savunacağız?

Gerçekten samimi bir endişeyle soruyorum; kendimizi, ülkemizi nasıl savunacağız?

Gözümüz gibi, canımız gibi bakıp kollayacağımız vatanımızın savunması korunması için ciddi önlemler gerekmez miydi?

Türkiye Cumhuriyetine en az 100 uçak yakışmaz mıydı?

Bunları ben yazmıyorum, medyadan öğrendiğimizi yazıyorum ve kendimce çıkarım yapıyorum üzüntüyle ve mantığım soruyor, vicdanım soruyor; Milyonlarca masraf edilip yaptırılan saray üstüne saraylar, kasaba yöneticilerinden tutun, itfaiyeye bile alınan en pahalı makam araçlarına milyon dolarlar, milyar dolarlar harcarken ormanlarımızı, dağlarımızı koruyacak ateşi söndürecek uçaklara gelince mi tasarruf aklınıza geldi?

Yarın bir gün iktidardan gittiğinizde, o sarayları makam araçlarını da birlikte götürmeyeceksiniz ki?

Ne desem boş…

ORMANLARIMIZLA BİRLİKTE YÜREKLERİMİZ DE TUTUŞTU! Ormanlarda yangın elbette sönecektir eninde sonunda ama bilin ki yüreklerimizdeki yangın asla kolay sönmeyecek!