ABACI KEBECİ YA SEN NECİ! misali "bana ne" diyemiyorum.

Hafta sonu işte, git eğlen, gez toz, sana ne memleketten! diyemiyorum. Hafta içi kendimi bir türlü işe veremiyorum. Olup bitenlere, oldu bittiye getirilmelere artık vicdanen tahammül edemiyorum…

İyi ki varsınız gençler, ben sizlere çok güveniyorum...

orhan aydın @orhanaydin6 Jul 31
“Anadolu ölüyor! Murat dağı katlediliyor. Kaz dağları katlediliyor. Munzur dağları katlediliyor. İstanbul kuzey ormanları katlediliyor. Ünye-Fatsa arası ormanlar katlediliyor. Istrancalarda ormanları katlediliyor. Sinop İnceburun'da orman katledildi. Salda Gölü betona gömülüyor.”

Yiğit Güralp @YigitGuralp Jul 31
“Kaz Dağları ve Salda Gölü bitti Geçmiş olsun. Kaz Dağı çevresi Balıkesir‘de yıllardır bunlara oy verenleri alkışlıyorum. Siyanürlü evlerinin, arazilerinin turşusunu kursunlar. Bu milletin falan yerine koyacağız demişlerdi, sahiden yaptılar. Vekiller de kınama tiviti atsın anca!”

Diğerleri yazıp seslerini duyurmaya çalışıyor: “Burdur'da bulunan ve "Türkiye'nin Maldivleri" olarak nitelendirilen Salda Gölü'ne Millet Bahçesi yapılmasına karşı yürütülen kampanyalar sonuç vermedi. İnşaatı üstlenecek firmayı belirleyecek ihale düzenlendi. O da gitti!”

Ben gençlere bu nedenle çok güvenip çok seviyorum. Her şeyin en iyisini bilen halkımız bir yerlerde TV seyredip, okey-tavla şu bu oynarken,  memleket kurtarma söylemleri yaparken, bu gençler sosyal medyada, her platformda ülkelerinin başındaki felaket için bas bas bağırıyor, seslerini duyurmaya çalışıyor !

Hazine bitti, fabrikalar, barajlar, tüm taşınmazlar bitti, sırada toprağımız var, ağaçlar kimin umurunda..!  Topraklarımız katlediliyor birilerinin çıkarı diğerlerinin menfaati uğruna! 
 

Gençler çırpınıyor bu katliam dursun diye;  bilinçli halk sesini duyurmak için ellerinde kalan son demokratik hakları ve çabalarıyla bu gidişata dur demeye çalışıyor. Her bir ağacın kesilmesinde içimizden bir damar kesiliyor ama bir bakıyorsunuz ki birileri bu doğa yağmasına, katliamına “ üç beş ağaç kesiliyor ne var ki” diyerek ülkenin en güzel ormanlarına bir bir kıyılmasına, ranta açılmasına, bin bir emekle oluşturulan alanların çöle ve betona dönüştürülmesine göz yumuluyor.

Ya bayan bakanın ağaçlar olmasa nasıl masa yapardık gibi son derece çarpıcı ve nefes kesen açıklamasına ne demeli?

Yanıtı beklemeden verirsek; Bunu yapanlarla, hayır diyenler arasındaki zıtlaşma çok derindir, gittikçe de derinleşmekte ve yıllardır dinmeyen sızımız dindirilmesi çok zor hale gelmektedir.

Bir Amerikan filmi izler gibiyiz. Aksiyon dolu felaket filmlerinde  görürüz ya, halkın eğitim seviyesi düşük kesimi, serseriler, göçmenler ve azınlıklar anlık felaketlerde marketlerin, alış veriş merkezlerinin camlarını, kapılarını kırar, her şeyi çılgınca yağmalar, kaos ortamı oluşur... Ülkemizin doğası, ormanları, yer üstü bitti, şide de yer altı işte böyle acımasızca, yarınlar hiç düşünülmeden yağmalanıyor...

Ülkemizin geleceği kadar, çocuklarımızın yarınları da harcanıyor…