Yakın bir zamanda, “Güzel şeyleri gözden kaçırmayalım!!!” diye yazmıştım. Aradan bir ay bile geçmeden fiyatı artan sebzeler arasında yer aldığı iddia edilen patatesin, Adana, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Çanakkale, Erzurum, Eskişehir, Gümüşhane, Hatay, Iğdır, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Konya, Nevşehir, Ordu, Sivas, Tokat, Trabzon gibi toplam 25 ildeki 141 bin 650 dekar alanda üretiminin yasaklandığı ortaya çıktı. Yasaklama sebebi ise patateste görülen siğil ve bakteriyel bazı hastalıklar(mış). Öte yandan yurtdışından gümrüksüz 200 bin ton patates ithal edilmesi için Cumhurbaşkanı imzayı atmış bile!.
Halbuki ne kadar güzel yerel kararlar alınmıştı! Örneğin, Adana Belediye Başkanlığı seçimini kazanıp göreve başlayan Zeydan Karalar, depolarda çürümeye terk edilmiş tonlarca patatesi ayıklatıp piyasaya sürmüş ve müjdeyi vermişti! Demişti ki; “Adana Türkiye'deki patates üretiminin yaklaşık yüzde 6'sına sahip Adana'da yeni hasat başladı. Hasadımızın 15 Mayıs gibi biteceğini tahmin ediyoruz. Bizden sonra da İzmir ve diğer bölgeler hasada başlıyor. Böylece ülkemizin dışa bağımlılığını da Mayısta bitirmiş olacağız." diye kesin açıklama yapmışlardı… Bizler de 1TL’den taze patates almaya başlamıştık!
Her şey düzelecekken, bir anda alınan bu karara sebep neydi? Alelacele bu kararnameye imza atan CB’nin derdi neydi? Her iş bitmiş, sıra patatese imza atmaya mı kalmıştı? Danışmış mıydı yerel odalara, çiftçilere, yerel yönetimlere?
Dikkatinizi çekerim, tüm ülkenin patates talebini sırayla karşılayan iller bunlar.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in basında yer alan bilgilere göre, Bakan Pakdemirli’nin 2013-2018 yılları arasında Kanada merkezli dondurulmuş patates üreticisi McCain şirketinde “iş geliştirme danışmanı” olarak çalıştığı iddiası ortaya çıktı ve doğrulandı..
McCain’den şu ana kadar kamu ithalatı yapılmamış görünüyor ama bunu göstermek de göstermemekte kimin elinde, hepimiz biliriz! Ne derlerse desinler, söz konusu şirketin donmuş patates ürünleri şu anda bile Türkiye’de Koza Gıda tarafından ithal ediliyormuş. Dolaylı ithalat ve dolaylı danışmanlık devam ediyor demektir bu!
Gürsel Tekin’in sözlerini de dikkatle okumak gerekli; “Tarım Bakanı Pakdemirli Türkiye’de en çok üretim yapılan 25 ilde patates ekimini yasakladı. Türkiye patates ithal etmek zorunda kaldı. Pakdemirli 2018 yılına kadar dondurulmuş patates üreticisi küresel şirket McCain’in iş geliştirme danışmanı! Bunlar işte bu kadar. Patates üretimi azaltılacak ancak talep sabit. Patates ithalatı serbest bırakılacak, çiftçimiz aç gezerken, küresel firmalar kazanacak. İş geliştirme dedikleri bu. Göz göre göre, utanmazca, arpalık gibi, yağmaya girişmiş gibi, memleketi çökertiyorlar.”
Bir yerde okumuştum, içim yanmıştı: “Tohum tutsak, ürün tutsak, su tutsak, maden tutsak ama biz özgürüz” Nasıl özgürlükse bu!
Eğer savaşta olsaydık, işgal kuvvetleri çiftçilerimizi böyle tutsak edici bir yasaklama ile açlığa mahkum etme cesaretini kendinde bulamazdı! Böyle bir anlaşmayı imzalatamazlardı.
Ağaç dikmişsin neye yarar, tarla ekmişsin neye yarar! Dikeceğimiz ağacın, ekeceğimiz tohumun, biçeceğimiz ekinin toprağının egemenlik hakkı bize ait olmadıktan sonra, birilerinin dudaklarından dökülecek anlık kararlara göre mi özgür olacağız biz?
Özgür olmayan topraklarda ne ektiğiniz bitki sizindir ne de o bitkiden elde edeceğiniz ürün!
Patates, ülkemizde benzer nedenlerle üretilmesi yasaklanmış yüzlerce üründen sadece biri!
Sonuç mu? Çiftçimiz aç gezerken, küresel firmalar kazanacak, birileri de arada “kutu kutu pense oyunu” oynayacak!