Zat-i Sungurlar dönemi dedim ama keşke merhum Zati Sungur gibi ülkesine artılar kazandıracak, dürüst, üretken ve çalışkan insanlar dönemi olabilseydi!

Konuya geçecek olursak, Zati Sungur’u herkes duymuştur,1898 Bursa doğumlu ve 1984 tarihinde kaybettiğimiz ünlü illüzyonist.

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sihirbazlarından biri olan ve “Dünyayı hayretler içinde bırakan adam” olarak tanımlanan Zati Sungur’1975 yılında Avrupa’nın en saygın illüzyon etkinliklerinden biri olan Karlovy Vary İllüzyonistler Kongresi’nde Sihirli Zarlar oyununu sundu ve ‘Dünya Sihirbazlar Kralı’ unvanını aldı.

En önemli anekdotlarından birisi de,  “Sırlarınızı verir misiniz?” diye soranlara “Bu midye dolması veya aşure değildir ki tarifle yapılabilsin. Yeteneğiniz varsa oyunları siz de kendi kendinize bulabilirsiniz. Yeteneğiniz, bilginiz yoksa numaranın sırlarını bilseniz bile yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız” yanıtıdır.

 "Hayali oyunlar üstadı" olarak ün yapmış Zati Sungur bugün yaşasaydı, acaba ülkede dönen dolaplara, ucuz illüzyonlara, yeteneği ve bilgisi olmadan yönetim kisvesiyle günü kurtarmaya çalışanlara ve doğal olarak yüzüne gözüne bulaştırıp tüm dünyaya ve ülkeye mizah konusu olan, toplumu itibarsızlaştırma yarışında olanlara ne derdi?

Neyse, dönelim esas konumuza! Zati Sungur’un deneyimlerinden biri de bir bankada geçmiştir. 1940 yılında, elinde bir bavulla bankaya giren Zati Sungur çok yüklü meblağda bir parayı hesaba yatırmak ister. Banka personeli bu işe çok sevinir çünkü o yıllarda TL kıymetli, bir kişide bu kadar nakit bulunması bir banka için de nimettir!.. Para sayılır, bankaya yatar, hesap cüzdanı verilir ve Sungur gider. Birkaç saat sonra Sungur bankaya geri döner ve parayı çekmek istediğini belirtir. İstemeden de olsa,  parayı getirmeye giderler; ama bir de bakarlar ki, kâğıt paraların hepsi de kasada gazete kâğıdı olmuştur!.. Müdür ve memurlar çıldırmak üzeredir, Zati Sungur daha çok onları üzmez, banka cüzdanını geri verirken; "Ben Sihirbaz Zati Sungur, yatırdığım paralar sihrimin bir parçasıydı” deyince, hepsi rahatlarlar!..

Şimdi gelelim günümüze!

Günümüzde bazı paralar bankaya yatmaz; ayakkabı kutularına, koli kutularına istiflenir. Hatta para sayma makineleri bile konmuştur para balyalarının üstüne!

Ya da bankaların bankasında milyar dolarlar bir anda yok olur o paranın sahibi olan halk geçim sıkıntısı içinde kıvranırken yetkililer paranın nereye gittiğine dair bin bir çeşit açıklama yapmaya çalışır ama hiç biri birbirini tutmaz, para yok olmuştur! Gazete kağıtlarına bile dönme fırsatı olmamıştır!

Zaten günümüz Zat-i Sungurlarının gazete kağıtlarını para gibi gösterme yetenekleri ve bilgileri olsa bırakın durumu açıklamayı, tüm bankalardan elde edilenlerle yurtdışına kaçılır, adı duyulmamış adalara saklanır, at izi it izine karıştı sözü bile anlamsızlaşırdı!

Bırakalım günümüz Zat-ı Sungurları şapkadan tavşan çıkardıklarını iddia ederek illüzyon ile (göz aldatmacası=algı operasyonu) bazı kesimleri inandırsalar da, artık bu numaralar bayatladı. Çocuklar bile kanmaz oldu,

Sungurun yumurta numarası ile yazımı sonlandıracağım; Bir gün pazardan yumurta alırken yumurtacıya "içinde altın var mıdır?" diye sormuş, satıcı "ne gezer beyim altın yumurtada" deyince de Sungur, iki-üç yumurta kırıp hepsinden birer altın çıkarmış ve satıcıya "senin tavuklar altın yumurtluyor haberin yok galiba" demiş. Sungur’un  ardından satıcı  yumurtaları satmaktan vazgeçip, tüm yumurtalarda altın aramış! Dükkandaki koli koli yumurtayı kırıp bir tane altın bulamayınca feryat figan etmesine rağmen ortada ne altın hayali kalmış ne de yaşamını sürdüreceği yumurta!

İşte yumurtadan altın çıkacağını sanan bir kısım seçmen sayesinde halimiz bu!

Bütün yumurtalar kırıldı, ne yapacak günümüz Zat-ı Sungurları?