Bugun...


Sema TUNCEL

facebook-paylas
SUS-KONUŞMA Kİ tırnağıma zarar gelmesin! 30-06-2020
Tarih: 30-06-2020 09:30:00 Güncelleme: 30-06-2020 09:30:00


İnsanlık tarihinde, konuşmaya başladıktan sonra insanları dünyada hiçbir güç susturamamıştır!

Araştırmacılar, “İnsan evrimleşirken ne zaman konuşmaya başladı?” sorusuna yanıtı “400 bin yıl öncesine ait beş kafatasının incelenmesi, o dönem insanlarının, konuşulanı anlamak için gerekli olan işitme kemiklerine sahip olduğunu gösterdi" diyerek yanıtlamaktadırlar.

Bulgular, dilin kökeninin belki de yarım milyon yıl öncesine dayandığına işaret ediyor. Konuşma ve konuşulanı anlama yeteneği, ilk kez 160 bin yıl önce, anatomik olarak modern insanların ortaya çıkmasıyla belirdiğini öne sürülüyor. Çünkü simgelerle iletişim için gerekli olan karmaşık beyin yapısına ancak bu insanlar sahipti.

Çağlar boyu yasaklar, tehditler, cezalar, işkence ve her türlü susturma biçimleri, hatta ölüm bile insanoğlunu susturmayı başaramamıştır.

Dil söylemezse gönül söylermiş, dilin söyleyemediğini gönül basbas bağırırken bunu anlatmak için illa dil mi gerekir?

Gerekmez tabii…

Bu nedenle ilkçağdan beri insanlar meramlarını mağara duvarlarına çizerek anlatmaya başlamışlar, sonra bu tabletlere, duvar yazılarına, antik kalıntılarda bulunan her türlü görsel yazı ve anlatıma dönüşmüştür ama mutlaka konuşmuşlardır!

İster resimle, heykelle, kısaca sanatın her türüyle ya da ister sözcükle, ister beden diliyle ya da gönülle-- ama bir şekilde mutlaka istekler, düşünceler, duygular topluma aktarılmıştır! Bedensel bir engeliniz olmadığı takdirde, beyninizin çalışmasını, düşünmesini, kalbinizin bir şeylere ya da kişilere titremesini, sevmenizi, nefret duymanızı, hissettiklerinizi ve tüm düşüncelerinizi ifade etme dürtünüzü engelleyebilir misiniz?

İmkansız! Bu engellenemez bir insanlık güdüsüdür! Engellendikçe sizi yok eder, delirtir ya da öldürür!

Çağımızda düşünceyi aktarım ise en hızlı ve sıklıkla internet üzerinden, YouTube, Twitter, Instagram ve Facebook gibi sosyal ağlarla yapılmakta…

Ama buna da engel geliyor! Belki bu yazı çıktığında yasa çoktan meclisten geçmiş olacak ve malum nedenlerle AKP sosyal medyada gerçekleştirmek istediği denetimi kendince sağladığını sanacak ama başarılı olabilecek mi? Bu tartışılır…

İşin trajikomik tarafı, oldu bittiye getirilerek, bu yasa da  Covid-19 salgını gibi tüm insanlığın ortak sorunu olan bir problemle ilişkilendiriliyor ve tartışma zemini hazırlanmadan bir an önce Meclis'ten geçirilmek isteniyor!

Bu tür engellemeler, kısıtlamalar tüm dünyada sivil alanın-- hatta  demokratik alanın daraltılması olarak görülüp kabul edilse de, bizim ülkemizde bu kimin umurunda?

Yeter ki iktidara eleştiri gelmesin, ayıpların üstü açılmasın, sosyal medya gibi herkesin cebinde dolaşan ağlar sayesinde yandaş medyanın bile önüne geçen bu iletişim gücü sayesinde halk bilgilenmesin amacından başka ne olabilir?

Kork, sus, paylaşma, beğenme, hiç bir şeyi açığa çıkarma, kimseyi bilgilendirme, uyandırma, farkındalığı sağlama ki iktidarın tırnağına zarar gelmesin!

Böylelikle sanılıyor ki, millet onlarla aynı fikirde olmak zorunda kalacak! Aynı düşünecek!  Aynı fikirdeysen konuşma hakkın olacak... Yoksa vay haline!

Ama bir şey unutuluyor!

İnternet, 1969’da ABD’de ortaya çıkmış, bugün ise 3,82 MİLYAR insanın veya farklı bir deyişle, dünya nüfusunun yarısından fazlasının kullanımında olup, sosyal ağlar ile haberleşme, bilgi aktarımı ve farkındalık artık engellenemez boyutlara gelmiştir…

Şimdi ne olacak?

Öneriyi hazırlayan iktidarın söylediği gibi gerekirse internet/sosyal medya kullanımı %80’e kadar kısıtlanabilecek mi?

Düşünme yetisi, düşünmeyeceksin diyerek engellenebilir mi?

Düşünce birikimleri bir gün taşıp volkan gibi patlayacak ve o zaman cezalarla susturulabilinir mi?

SUS-KONUŞMA-DÜŞÜNME-YAZMA denebilir mi insanlığa?

Ben de bunları düşünmeden duramıyorum!

Samuel Beckett’in bir sözü geliyor aklıma; “Yayınlanmış olmasının hiç önemi yok… Bu iş soluk almak için yapılır, yazarak soluk almak. Ben yazmasam ölürüm biliyorum”…

 



Bu yazı 6078 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR