Hayaletler… Uzaylılar … Kabus gibi değil mi?
Aklımızla alay eden edene. Cezalandıracak merci de yok.
Gücü elinde tutan herkes inkar peşinde…
Aslında kayıtlara göre Guinness Rekorlar Kitabını zorlayacak kadar uzun yaşayan insanlarımız, aynı daireyi paylaşan 500 kişilik ailelerimiz var!
Daha neler neler var akıl sır ermiyor!
İçinde 40 seçmen olan boş apartman daireleri mi istersiniz?
165 yaşında koşa koşa, heyecanla ilk kez oyunu kullanmaya gidecek idealist seçmenler mi istersiniz?
YSK listesinde yer alan 100 yaşının üzerinde 6389 seçmenin varlığının gururunu mu yaşarsınız?
Sayıları 5 milyona yaklaşmasına rağmen, resmi açıklamaya göre ancak 58 bin Suriyelinin seçmen olduğuna mı yanarsınız?
6 bin 155 nüfuslu bir mahallede 6 bin 155 seçmen mi istersiniz?
TC numarası olmayan, soyadı- nüfus kaydı olmayan binlerce hayalet seçmene mi şaşarsınız?
Bir gecede değiştirilen il nüfus tabelalarına, ahırdaki seçmenlere, 1 odada 100 seçmenin barınıyor görünmesine ne dersiniz?
Daha bitmedi, neler var neler…
Harabelerde yaşayan hayali seçmenlerin yaşam koşullarına mı şaşarsanız? İnşaatlarda yaşayan seçmenlere mi hayret edersiniz?
Beylerbeyi top sahasında ikamet eden yüzlerce hanelik bir seçmen kitlesini şaşkınlıkla kabullenmeye mi çalışırsınız?
Olmayan adreslerdeki seçmenlerle, inşaatı bitmeyen evlerde oturan seçmenlerle, boş arazideki seçmenlerle, 4 katlı apartmanın 5. Katında oturan seçmenlerle ”Elhamdülillah, Allahın bereketi” deyip mutlanır mısınız??
Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde 5 bin 800 olan seçmen sayısının 24 Haziran’dan bu yana bin 700 kişilik bir artış gösterdiği YSK’ya rapor edildi. “Çok şükür, Allah sayımızı artırdı” diye sevinç çığlıkları mı atarsınız?
200 seçmeni olan bir köye, bir başka köyden ya da yerleşim yerinden yüzden fazla seçmen yığması yaptıklarını duyunca, başka hiçbir alanda değil ama bu konuda imece usulü çalışan köyleri takdir mi edersiniz?
En önemlisi ölü seçmen sayısında fahiş bir artış var! Ölümsüzlüğü bulan iktidarı takdir mi edersiniz?
Sizi bilmiyorum ama bana yetti artık!
Şaşıran ve güvenini yitiren bir halkın çaresizliğine üzülmenin ötesinde, yaşanan yüzsüzlükler, ben yaptım oldu bitti mantığı ile her şeyi dejenere edenler karşısında çaresiz kalmaktan bıktık usandık!
Eli kolu bağlı seçmenler artarken, sessizliğini koruyan YSK’nın sabrına hayretle bakıyorum!
Bu arada ağzını dahi açmayan, hiçbir açıklama gereği duymayan, üstüne dahi alınmayan, görmezden gelen ve tınmayan yetkilileri de vatandaşlık hakkımı kullanarak esefle kınıyorum….
Artık bu durumun takdiri ve yorumu, yıllardır aklıyla alay edilen, son yerel seçime girerken bu alay zirve yapan biz seçmenlere kalmış…
Aslında, YSK’ya kalmış ama o da çok çok meşgul---ilgilenmiyor...
Demek ki iş yine biz seçmenlere kalmış…
Ya da böyleyse, seçim yapılmasının HİÇ anlamı yok!
Haksız mıyım?