Hiç şaşırmayız!
Ramazan kul hakkı yememe ayıdır. Ya da biz böyle bilerek büyüdük… Belki de yanıldık, yanıltıldık! Sözde İslamı dillerinden düşürmeyenler, adil düzen masalıyla saraylarda astığım astık diyenler devrinde bunların hepsi koskoca bir yalanmış da çok geç görebildik…
Sağduyulu insanlar olarak hepimiz biliyoruz ki yaşanan son olaylar, YSK açıklaması vb artık sadece İstanbul Belediye Başkanlığı olayı değildir... Daha düne kadar, belediye seçimleri öncesi "Millet İttifakına oy verenler PKK'ya oy vermiş olur" diye sokaklarda bas bas bağıranlar, nutuk atanların özleri de son gelişmelerle ortalığa serilmiş oldu! Zaten biliyorduk ne olduklarını ama birazcık utanma kaldı mı diye merak ediyorduk...
Ben (demokrasi gereği) HDP'nin bir koalisyonda olmasına karşı değilim. Kim kimi isterse, kimlerle aynı görüşte olup davalarını sürdürmek isterse, yola birlikte devam edebilir. Demokrasi diyorsak ses çıkarma hakkımız da olmamalı AMA hem yaygara yap, hem bunu seçim propagandası yap sonra çıkarın için TÜKÜRDÜĞÜNÜ AFİYETLE YALA.... BU BİZE HİÇ Mİ HİÇ UYMAZ...
Ben kişisel olarak HDP'yi her zaman AKP'den daha ilkeli bir parti olarak gördüm. Görüşlerine katılmasam bile yaşam haklarına saygım var . Dilerim ortalığın jokeri olmazlar ve AKP'nin çok yakında silkeleyeceği MHP'nin peşine takılmazlar...
Bunu neden yazıyorum? HDP’nin yaptığı son açıklamasında verdiği mesajın doğru olması umudunu içinde taşımaya devam edenlerden olduğum içindir belki de…
Ne diyordu açıklamanın bir yerinde?
“HDP olarak demokratik siyaset, barış ve toplumsal uzlaşma konularındaki duruşumuzu sürdürmek konusunda kararlı ve ısrarlıyız. Bütün demokrasi güçlerini, vicdan sahibi insanları, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını bu kararlılığı güçlendirmeye ve birlikte davranmaya; elele ve omuz omuza demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, eşitlik ve barış mücadelesini güçlendirmeye davet ediyoruz.”
Bu sözleri söyleyen bir zihniyet dönek olabilir mi? Davasını, ilkelerini kolaylıkla pazarlık masasına yatırabilir mi? Denenmiş denenir mi? Öbür yanağıma da vur diyerek diğer yanak uzatılır mı?
Geçmişte AKP ile çözüm süreci masalında elele verenler, onların peşine takılanlar başlarına neler geldi çok iyi bilirler. Demirtaş Ceyhun’un içeride olmasına sebep olan tüm davaların oluşmasına sebep verenlerle el sıkışmanın esas HDP seçmenine neler kaybettireceğini de iyi bildiklerine eminim…
MHP için tek sözüm bile yok. Benim MHP diye bildiğim özünde sözünde bir, Türklüğü ile gurur duyan o parti “Türklük bir safsatadır” diyen bir parti ile bunca yıldır kolkola gezerken, MHP’nin adından bile söz etmek “varlığım Türk varlığına armağan olsun” diyen bir ulusun yeminini bozar!
Bizim nesil için şimdilik dinlenmek, huzur yasak demek ki… Daha duygusal huzura ve mutluluğa adım atamadık… O zaman yine söylemlerimizi tekrarlayıp, düz ayakkabılarımızı ayağımıza geçirip, elimizde bayrağımız, gönlümüzde vatanımız, ilkelerimizde Atamız çalışmaya devam diyeceğiz.
Umutsuzluk yasak, çalışmaya daha sıkı devam... Hepimiz bu yolda umut ve kararlılıkla devam edeceğiz. Atamızın izinde, elele ve omuz omuza demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, eşitlik ve barış mücadelesini sürdüreceğiz ...
HER ŞEY MUTLAKA ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK...