Bugun...


Sema TUNCEL

facebook-paylas
AYAZ ATA NASIL NOEL BABA OLDU? 22-12-2019
Tarih: 22-12-2019 12:08:00 Güncelleme: 22-12-2019 12:08:00


Türklerde, “Ayaz Ata” diye nitelendirilen kişi bulunduğu toplumun en yaşlısıdır. Ayaz Ata Türk söylencelerinde sözü edilen, soğuk kış aylarında ortaya çıkan, kimsesizlere ve açlara yardım eden, hediyeler veren bir ermiş kişidir. Nardugan Bayramı’nda bu kişi ziyaret edilir.(Nardugan Bayramı çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır.)

Ayaz Ata “Soğuk Tanrısı” olarak anlatılmıştır. Kış Babası olarak da bilinen Ayaz Ata, göğün altı deliğinden soğuk havayı üfleyerek kışı getirdiği de ifade edilir.

Türk kültürünün dünyaya yayılmasından sonra neredeyse tüm toplumlarda Noel Baba, SantaClaus, Saint Nicholas, Saint Nick, FatherChristmas, KrisKringle, Santy ya da sadece Santa olarak anılan kişinin eski Türklerde karşılığı Ayaz Ata’ydı.

Ayaz Ata (Özbekçe: AyozBobo veya Ayaz Ota, Kırgızca: АязАта, Kazakça: АязАта), Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazaklarda ve Kırgızlarda Soğuk Tanrısı. Noel Baba ile de özdeşleşmiş durumdadır. Ayas Han olarak da bilinir. Ay ışığından yaratılmıştır. Soğuk havaya neden olur. “Ak Ayas” olarak adı geçer.

Ayaz, tüm Türk coğrafyasında yakıcı soğuk anlamına gelir ki, Ay'ın gökte rahatlıkla görüldüğü açık havalarda meydana geldiği için Ay Tanrısı'nın (veya ona bağlı Ayas Han’ın) gönderdiği düşünülmüştür. Bir tür Noel Baba olarak düşünülebilir. Hatta Kazaklarda birebir Noel Baba ile özdeşleşmiştir.

Kimi kültürlerde kışın soğukta ortaya çıkan ve kimsesizlere, açlara yardım eden bir evliyadır. Etimoloji ve kültürel olarak Türk kültüründe var bulunan bir kişilik olduğu kesindir.

"ÇAM SÜSLEMEK TÜRK ADETİDİR" "Nardugan Bayramı"


Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın anlatımıyla, çam ağacının dibine hediye konulması, Hun Türklerinin bu topraklara taşıdığı inançtan gelir.

Türklerin tek tanrılı dinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün göbeğinde bir AKÇAM AĞACI bulunur. Türkler ona “hayat ağacı” adını verir; asırlardan gelen inançla, bugün de halı ve kilimlerine motif olarak işler. İşte o akçam ağacının tepesi gökyüzünde oturan Tanrı Ülgen’in sarayına kadar uzanır.

Ülgen, verimliliği, doğurganlığı, güneşi, gündüzü ve geceyi yöneten tanrıdır.
İnançlarında güneşe önem veren Türkler, gecelerin kısalıp günün uzadığı günü (22 Aralık) “gece ile gündüzün savaşı” olarak bilir.

Ya çam dibine bırakılan hediyeler? Savaşın sonunda günün geceyi yenip zafer kazandığına inanır. O güne de Nargudan adını verir...Günün zaferini tekrar kazanmasına yardımcı olduğu, yeryüzünde ışığının daha uzun süre kalmasını sağladığı, “güneşi kendilerine tekrar verdiği” için Ülgen’e dua edip akçam ağacının altına hediyeler koyar. Duaları tanrıya ulaşsın, gelecek yıl dilekleri yerine gelsin diye de dallarına bantlar bağlar.Çam ağacının çevresinde birlikte yiyip içer.

Çam altına hediye geleneği Avrupa’da 1605’te ilk kez Almanya’da görülür, oradan Fransa’ya geçer ve yayılır.


Çeşitli kaynaklardan bu derlemeyi hazırlarken amacım yılbaşı kutlamalarına, çam ağacına, Ayaz Ataya gavur adetleri diyenlere “bırakın Arap adetlerini de, Türk mitolojisine bir göz atın, okuyun, öğrenin, bilir bilmez konuşmayın” demek istedim.

Türk tarihimizden öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki, o değerler karşısında şaşar kalırsınız...
 

 



Bu yazı 4056 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI