Gazeteye köşe yazılarını hiç aksatmadan yazmak her işimde olduğu gibi, prensibimdir. Yaşamım yazmakla geçtiği için sorun da olmaz. Tatile gitmeden, ameliyata ya da başka bir yoğundöneme girmeden önce birkaç haftalık yazıları hazırlar gönderirim. Uygun bulduklarını uygun zamanlarda eklemek desevgili editörlerimizin tercihidir artık…
Ama, bu sefer olmuyor… Yazacak konu bolluğunda bir ülkede yaşamamıza rağmen yazacak istek yok bende! Hangi konuya el atsam midem bulanıyor. Hangi konuda araştırma yapsam daha fazla dehşete kapılıyorum. Bu kadar iğrençlik içinde temiz kalmaya çabalayarak, sırf bu nedenle 17 senedir birkaç önemli dünya olayı dışında ve seçimler haricinde TV açmamış biri olarak kendi ellerimi, kendi gözlerimi, kendi insanlığımı kirletmek istemiyorum. Vaz geçiyorum…
Yine farklı mı oldu? Hayır!
Diyanetle ilgili yazmam istendi bu yazımda. Nereye dokunsam başka bir ilkellik.
Basında yer aldı, hatırlarsınız, 2020 yılına kadar bu görevde kalacak olan Diyanet başkanı, Diyanet Vakfı’nın bütçesinden 1 milyon TL’ye Mercedes makam aracı almıştı sonra da gelen büyük tepkilerin ardından arabayı iade etmişti. Bu iadeye Erdoğan “Kusura bakmasın Diyanet İşleri Başkanım, eğer benim haberim olsa ben derdim ki, 'Sakın bu arabayı verme.' O makam, bu tür bir arabaya fazlasıyla layık" dedi ve "Diyanet İşleri Başkanımız’a yapılan nezaketsizliğe bizler bir jest yapalım dedik. Bu sabah Sayın Diyanet İşleri Başkanım ile görüştüm ve mutabık kaldık. Diyanet İşleri Başkanı'na köşk envanterinden zırhlı bir Mercedes vereceğiz." ifadesiyle milletin malını jest yapmak için kullanmıştı. Hem de hangi Diyanet için?
Bakın sitelerinde mevcut fetvalara!!!
*‘İslam hukukçularınca buluğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 olarak belirlenmiştir, evlenebilirler’
* 2019’da Diyanetin, "Beden mahremiyeti ve tesettür" başlıklı cuma hutbesinde, erkeklere de tesettür istedi.
* 'Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil'Soruyu İslam kaynaklarından farklı görüşleri referans gösterilerek yanıtlayan Diyanet, "Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz" ifadelerini kullanıldı: Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır."
Kamuoyu tepkilerinin ardından Diyanet, söz konusu yanıtı internet sitesinden kaldırdı ama neye yarar!
* Erkek Telefon, faks, mektup, mesaj ve internetle ile de eşinden boşanabilir.
* 21 Aralık 2017 günü "Piyango bileti almak kumardır ve haramdır"
* Feminizm Ahlaksızlıktır
* Kürtaj yaptıran 5 deve ceza tazminatı öder!
* “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna, “Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez”
* Nişanlıların flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, el ele tutuşmaları yasaktır.
Daha yazmayayım, gerçekten kalemim kirleniyor!
2002'den itibaren adeta ihya edilen Diyanet’in 2020 bütçesi sekiz bakanlığı geride bıraktığını hatırlatarak, Diyanet, bunun karşılığını skandal fetvalar ve gericileştirme, kindarlaştırma, din ayrımcılığı hamleleriyle toplumu etkilemeye devam ediyor.
Bir ülke, Diyanet'e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, okul/hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok kuran kursu açıyorsa, camiler politika merkezi, sübyancılık, kin dinden sayılıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
Ülke düşünürken işte bizlerin kalemleri de böyle kirleniyor!