Bugun...


Sema TUNCEL

facebook-paylas
GENCİM, EĞİTİMLİYİM AMA ERKEK OLARAK ŞİKAYETÇİYİM! 24,03,2019
Tarih: 24-03-2019 09:31:00 Güncelleme: 24-03-2019 09:31:00


Erkekler öyle farklı tanıtıldı, tanıtılmaya da devam ediliyor ki, haklısınız, erkekler ne hakkından bahsedebilir! Ne tür ezilmişlikten yakınabilirler? Her hak onlarda, her özgürlük onlarda iken bir kadın olarak bunları yazmak ne kadar saçma!

AMA, ben erkek olarak doğduğu için adı erkek olan zorbalardan, yobazlardan, gerici cahillerden bahsetmiyorum. Ben, "insan" erkeklerden söz ediyorum.
Hiç mi sorunları yok erkeklerin?
Hiç mi kısıtlı hakları yok?
Hiç mi talepleri yok erkek olarak?
Erkekler toplumdan ne bekliyor? 

Erkeklerin yaşadığı zorluklar olamaz mı?

Ülkemizde neredeyse parmakla sayılacak kadar az da olsa, erkekler ve sorunları hakkında yapılan çok kapsamlı ve ciddi akademik araştırmalara göre, özellikle genç, eğitimli erkekler “toplumsal baskıya maruz kalma, toplumun yüksek beklentileri, toplumsal cinsiyet rolüne bağlı kalıplaşmış yargılar, erkekten hep güçlü olmasının beklentisi, cinsellikle ilgili zorluklardan” çok şikayetçiler.  Bunlara ek olarak, erkekler paralı olma, askerlik yapma, işe girme/çalışma, evlenme vb kendilerinden beklenen sorumluluklar ile de sorunlar yaşmaktadırlar.

Onları en çok üzen konu ise toplum tarafından damgalanma-potansiyel suçlu bulunma durumudur.

Genç/yaşlı sağduyulu erkeklerimizin bundan şikayetçi olması günümüzde çok anlaşılır bir şey. Günümüz politikaları, medyada izlediğimiz rezillik boyutundaki söylemlere, olup bitenlere yeterli tepkiyi vermeyerek neredeyse tüm erkekler potansiyel sapık, tecavüzcü, zorba, dinin kabul ettiği "makbul" tür, dayakçı, külhan profili ile yaftalandı. İster istemez, sokakta yürürken gördüğümüz her erkeğe bu gözle bakar olduk!
Ama tüm erkekler böyle mi?
Değil tabii!
Yine de yobaz takımı o kadar arsız, yaygaracı ve başı boş kalmışlar ki, ağızlarına gelen deli saçmalarını söyledikçe ülkemizde tüm erkekler de aynı çerçevenin içine ister istemez, girer oldu!

Ama, bilinçli uygar erkekler kendilerinin böyle ilkel yaratıklar gibi düşünülmemesini istiyor. "Kadınlar nasıl seks objesi, çocuk doğurma makineleri değilse, bizler de toplumun azgın sapıkları, saldırganları, şiddet yanlıları değiliz, bu imaj değişmeli" diyorlar.

Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırma sonucunda elde edilen önemli bulgularından biri, "erkek öğrencilerin “sapık, tacizci” gibi etiketlere ve önyargılara maruz kalmalarının, potansiyel suçlu olarak görülmelerinin, onları olumsuz etkilediğini göstermektedir. Ülke gündeminde yer alan “kadına şiddet, taciz, tecavüz” vakalarının yoğunlaştığı dönemlerde birçok kadın tarafından suçlu gibi algılanan ve zan altında bırakılan gençler, bu durumdan çok rahatsız olduklarını ifade etmişlerdir.

Başımızı töre cinayetlerinin daha çok işlendiği bölgelere ve cezaevlerine çeviriyoruz, "elime silahı verip sen bu evin erkeğisin, git vur, namusu temizle" diyen büyüklere karşı çıkamazdım" diyen gençlerin seçme özgürlüğü, karar verme hakkı nerede diye düşünmek gerekiyor. Öldürmeyi hiç istemeyen birine "ya sen vuracaksın ya da korkak olduğun için biz seni de vuracağız" diyen bir toplumda erkek, karar verme özgürlüğüne, barışa adım atmak istiyor.

Tek erkek çocuğunu böyle töre cinayetlerinde elinde silahla görmek istemeyen aileler bile sesini çıkaramıyor. Hatta bunu zorunlu askerlikte de görüyoruz.

Tek erkek çocuk şehit olabiliyor ve o aile "tek oğlumu gönderemem, o benim elim ayağım, benim direğim, yarınım" deme şansına bile sahip değil. Çocuk ve aile ağzını açsa toplum "vatan hainliğini" anında yapıştırıyor! 

Ya aile istemedi diye sevdikleriyle evlenemeyen, ya da aile içi akraba evliliklere zorlanan,  ölen abisinin eşiyle evlendirilen, yaşı ne olursa olsun yengesine koca olan erkek çocuklarımız

Bunlar ve benzer erkek sorunları saymakla bitmez...

Seksenli yıllardan itibaren erkeğin kadın gibi ezildiği ve baskı altında olduğu; ancak ezenin kadın değil, erkeklik rolü olduğu kabul edilmeye başlansa da erkeklerin işi gerçekten zor!

Ben, eğitim ve uygarlık yolunda atılan her adımın bu sorunları biraz daha azaltarak, erkek-kadın ayırımı yapmadan, insan olarak herkesin gerici yaklaşımlardan bir an evvel uzaklaşıp, aydınlık yarınlara yönelmesini candan umuyor, diliyorum...

Atamızın gençliğine bu yakışır...

 



Bu yazı 3949 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI