Gelin, en büyük suçu biz işleyelim; birbirimizi sevelim, ÖTEKİLEŞTİRİLMEYE, ayrımcılığa karşı direnelim!
Hep vatandaşlar suçlu gösterilecek değil ya, bakın “birileri” de ne suçlar işleyebiliyor!
Belki size de bir şeyler anımsatır bu maddeler... Ben bu kanun maddelerini yorumsuz ekliyorum...
KANUNLARDA AYRIMCILIK İLE İLGİLİ OLAN ÇEŞİTLİ DÜZENLEMELER
* Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” başlıklı TCK m.216’da, halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak aşağılamak suretiyle ötekileştirme veya ayırımcılık yapma eyleminin suç olarak tanımlandığı görülmektedir. (NE MUTLU BİZE)
*Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (HER GÜN YAŞIYORUZ, AŞAĞILAYANLARI HATIRLAYIN)
*Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (HER GÜN BİZLERE YAPILAN BİR ŞEY! HATIRLADINIZ MI?)
*“Bölgecilik ve ırkçılık yasağı” başlıklı 2820 sayılı Kanunun 82. maddesine göre; “Siyasi partiler, bölünmez bir bütün olan ülkede, bölgecilik veya ırkçılık amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar”. (BİR BÖLGE GAVUR, BİR BÖLGE PKK, BİR BÖLGE BAŞKA BİR ŞEY...)
*“Eşitlik ilkesinin korunması” başlıklı 2820 sayılı Kanunun 83. maddesine göre; “Siyasi partiler, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu prensibine aykırı amaç güdemez ve faaliyette bulunamazlar”. (GÜNÜMÜZDE, MAHKEMELERDE VAR MI, YOK MU? )
*“Eşit davranma ilkesi” başlıklı 4857 sayılı İş Kanunu m.5/1’e göre; “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz”. ( KİMLER İŞE HEMEN ALINIYOR BİR HATIRLAYALIM)
*“İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” başlıklı TCK m.153/3’de; “Birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır”. (MEZARLIKLAR, ŞEHİTLİKLER BİLE BÖLÜNMEDİ Mİ?)
Sayfalarca yazabilirim ama gerek var mı?
Ötekileştirme en basit deyişiyle, "sen bizden değilsin" hükmüdür.
Ne demek sen bizden değilsin?
Bizler Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları değil miyiz?
Allah’ın emrine saygı ve yaratıklara merhamet, yaratılanı yaratandan ötürü sevmek bizim dinimizin, kültürümüzün en temel esaslarından birisi değil mi yoksa?
Ne oldu bizlere?
Son yıllarda politik unsurlarla literatürümüze armağan edilmiş olan “ötekileştirme” kavramı, kendimizden farklı gördüğümüz kişileri dışlama, yabancılaştırma, düşman haline getirmeyi ifade ettiğini bile bile aynı toplumda yaşadığımız insanları neden ötekileştiririz?
Bu bir yerde ırkçılığın ve düşmanlığın en büyük besin kaynağı olduğunu bilmez miyiz?
Ne yazık ki günümüzde ötekileştirme sıradan bir bakış açısı oldu politik arenada. Acımasızca eleştirmeyi, yargılamayı, karalamayı, bizden olmayanı tehdit veya düşman saymayı doğal konuşma, insanları rengine, diline, ırkına, dış görüntüsüne, siyasi görüşüne, inancına, sosyal statüsüne bakarak önyargılarımızla etiketlemek, insanları ayıplamak, kınamak, hor görmek marifet sayılıyor ne yazık ki!
Ötekileştirilenleri kollamak, adilce savunmak hatta sevmek en büyük suç oldu günümüzde…
Gelin o zaman biz ötekileştirmeye de, ötekileştirenlere de “hayır” diyelim…
GELİN, EN BÜYÜK SUÇU BİZ İŞLEYELİM; birbirimizi sevelim, ÖTEKİLEŞTİRİLMEYE, ayrımcılığa karşı direnelim!
“Yaratılanı severim yaratandan ötürü” diyelim…