Bu yazıyı hazırladığım anda yaklaşan Ramazan Bayramı için Corona virüsü önlemleri altında alınacak kararları henüz bilmiyorum! Şimdilik bayramda sokağa çıkma yasağı var mı yok mu belli olmadığı için bu konuda bir şey diyemeyeceğim ama sonuç ne olursa olsun, ister bayramda evlerde kalalım, isterse sokağa çıkma tedbiri kalksın, çıkış serbest olsun, Bayram ziyaretlerine gitmek mümkün olsun, sonuçta verilen karar her iki durumda da bizleri sevdiklerimizle kucaklaştıramayacak!
Bayram ziyaretinden önce özellikle Arefe gününe değinmek istiyorum. Arefe günü çoğumuzun yaptığı gibi ne yazık ki mezarlık ziyaretlerimizi yapamayacağız! Kaybettiğimiz canları ziyaret ederken mezarlık girişlerinde ve içerisinde devlet ne önlem alırsa alsın sosyal mesafenin korunamayacağı ortada…
Yine de gönül gitmek ister çünkü Arefe günü mezarlık ziyaretleri hepimiz için çok önemli. Bir yerde okumuştum, yazar diyordu ki; “Bizim memleketlerde (Anadolu) bayramlar önce mezarlıklara uğrar. Sonra dağlara, taşlara, kedilere, ağaçlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara herkese ama herkese dokunur, o bereketli ve neşeli ikliminin içine alır. Yetim mezara annesinin ya da babasının başına gidince yetimliğinden sıyrılıp kendini anneli-babalı hisseder. Çünkü bayramdır, eli mezar taşındadır, bayramın kokusuyla gelmiştir oraya, toprağın altındakinin kendisini duyduğunu umuyordur. “
Nasıl farklı hissedebiliriz ki, sevdiklerimizle, özlediklerimiz, yitirdiklerimizle özlem gidermektir bir yerde; içinde birikenleri paylaşmaktır özledikleriyle…. Böylece fiziken yanımızda olmayan, eksik olanlarımız ile yaşayan bizler duygularımızda, düşlerimizde bir araya gelebiliyor ve yeniden kocaman bir aile olabiliyoruz. Bayramı böyle başlatabiliyoruz gönlümüzde…
Öte yandan, bu sene Ramazan Bayramı, dünyayı inleten Covid-19 küresel salgınına denk geldi. Bu bayram büyüklerimizi ziyaret etmeyip telefonla iletişim sağlarsak, ileride onlara daha uzun süre sevgi ve saygımızı gösterme şansını elde ederiz temennisindeyiz ama mümkün mü ? Bayramda sokağa çıkma yasağı kalkarsa aynı şehirde olan büyüklerimiz bizleri mutlaka bekleyecektir. Onlara virüs için alınan önlemlerin ne kadar önemli olduğunu anlatsak bile içlerinde bir sitem kalabilir!
Hadi, her şeye dikkat ederek olası bir serbestlik olduğunda, Bayram ziyaretlerinde büyüklerimizin elini öpmeye gittik diyelim! İçimiz rahat edecek mi? Günlerdir içimizde biriken endişelerden kurtulabilecek miyiz? Ya gizli taşıyıcıysak? Ya bilmeden virüs taşırsak canlarımıza?
Belki ziyarete gideriz, 2 metre ileriden, maskeler yüzümüzde, parfüm yerine dezenfektan kokarak kapıdan bayramlaşırız… 10 dakika ayakta, odaya girmeden sohbet eder ayrılırız!
Belki de evlerde kendi başımıza yalnız kutlama yapar, telefonlarda el öper, kucaklaşırız sevdiklerimizle…
Sağlık olsun diyelim, biraz daha sabır ve özveri dileyelim; bu bayramı da böyle geçirelim. Yeter ki kimsenin canı yanmasın, daha fazla kimseyi kaybetmeyelim…
Corona virüsü nedeniyle bu Ramazan Bayramında birçok alışkanlığımızı, adetlerimizi başka bayramlara erteleyeceğimiz ortadayken normal bir bayram kutlaması ile yazıyı bitirmem de zor olacak.
Bu nedenle, Bayram hakkındaki karar ne olursa olsun, herkesin sağlıklı, tedbirli bir bayram geçirmesini diler, Ramazan Bayramını içtenlikle kutlarım…
İnşallah gelecek Bayramları ülkemizde her türlü virüsten kurtulmuş, hem ruhen, hem bedenen virüssüz ve huzurla kutlarız…