Hemen hemen bir yıldır hepimizin tek sorunu: CEBİMİZ!
Evet, bende de durum farklı değil. Markete gidiyorum; 1 patlıcan birkaç biber 2 salatalık 3-4 domates alıyorum. Kasiyer gülümseyerek yüzüme bakıyor "150 TL efendim". Evde çay, şeker bitmiş, deterjan da tükenmek üzere. Al bakalım 600-700 TL.
Öteki ihtiyaçlara girmiyorum bile. Geldik otobüse, minübüse; en yakın mesafe 5 TL, gidiş dönüş 10 TL. "Yahu canım sıkıldı bir Ankara yapayım" desem; uçak uçmuş yetişmek mümkün değil 1500' den başlıyor, otobüsler en az 400-500...
Bu ne yaaa. Kuaföre gitmeye kalksam; saç kesimi 80 TL, öteki işlemleri sormak yürek ister, önünden bile geçemiyorum.
Ne o? Dolar arttı be kardeşim. Yani Dostlar, neye elimi sürsem elim yanıyor. Bütün bunların müsebbibi: Dolar… Bir bakmışsın kanatlanıp uçuyor, fiyatlar da onunla birlikte tavan yapıyor. Bir bakmışsın ağır ağır inişe geçiyor. Fiyatlar inmiyor ama bekliyor.
Canım Türkiye'mde her derdin çaresi var ama maalesef bunun çaresi yok! Birileri " Canımı al, cüzdanıma dokunma!" havasında yaşayıp gidiyor bu ülkede. Herkes gibi ben de soruyorum "Ahan da dolar düştü, düşürün şu fiyatları."
Bir de dolara endeksli fiyatlar arttıkça haklı olarak sesini yükseltenler dolar düşünce ne hikmetse düşmeyen fiyatları sorgulamaya korkuyorlar. Bunda da problem var bence. Düşmez kalkmaz bir Allah. Ey bu ülkenin fırsatçı şakileri. Bizim cebimizden çaldığınız her kuruşun hesabını ama öyle ama böyle mutlaka vereceksiniz. Çaresizlik, çare ürettirir! Devlet çalışıyor, biz susuyoruz ama yakındır! O gün geldiğinde kaçacak delik arayacaksınız buna can-ı gönülden inanıyorum. Ben hakkımı helal etsem de Allah garip gurebanın hakkını size bırakmaz siz de bunu unutmayın.
Saygılarımla