1974 – 1975 yıllarında CHP-MSP Hükümetleri döneminde MSP kanadının Kıbrıs Barış harekâtı, 200 den fazla fabrikanın kurulduğu Ağır sanayi gibi aksiyonları ile Hükümetin kazandığı büyük itibarı, MSP’yi Hükümetten çıkartarak kendi adına kullanmak isteyen Ecevit, istifa ederek Hükümetin düşmesini sağlamıştı. Ancak partilerin TBMM de ki sayıları MSP’yi yanlarına almadan yeni bir hükümet kurmaya yetmiyordu. Bu mecburiyetten dolay AP, MHP ve MSP bir araya gelerek yeni bir hükümet oluşturdular. Medya bu hükümete MC (Milliyetçi Cephe) hükümeti adını takacaktı.

Sait Nursi hazretlerinin Sözler kitabın, Mehdi-i Resul bölümünde anlatılan bir hikâyede; “Mehdi-i Resul geldiğinde elindeki manev’i ve mücizekar kılıç ile Süfyan ve Deccal ordularını zir-ü zeber edecek. İki dağ dengedeyken bir küçük çakıl taşı ikisini de ağdıracak,  iki pehlivan güreşirken bir çocuk ikisini de yenecek…” demektedir.

MSP, AP ve CHP’nin yanında bir küçük çocuk gibidir. Hangisinin yanına gelirse onu galip getirmekte ve hükümeti oluşmakta, diğerleri ise muhalefette itilmektedir. İfadede maddi kılıç değil manevi kılıç anlatılmaktadır. Bu manevi kılıç, Allah-ü alem siyasi aksiyon ve kullanılan sloganların savaşıdır.

Araya 1977 erken seçimleri girdi. Bütün muhalefet Partileri ve onlara rey veren

tek dertleri MSP’nin yok edilmesi için var güçleriyle çalışmak oldu. Mesela ben 1977 seçimlerinde Ankara Milletvekili adayı idim. Hangi köye gitsem karşıma “MSP Kur’an Kursu kapattı” ithamı çıktı.

Hâlbuki MSP, CHP ile koalisyon hükümeti kurduğunda 3.000 yeni kur’an kursu açmış, İmam Hatip okullarının orta kısmını yeniden başlatmış, binası biten bütün İ.H.O.nu eğitime alınmış, Yüksek İslam enstitülerinin sayısı artırmış, İlk okuldan itibaren bütün okullara ilk defa olmak üzere ahlak ve maneviyat dersi koymuş, İslam ülkelerinde yüksek öğrenim gören gençlere muadelet hakkı tanımış, en önemlisi de “Manevi kalkınma 5. Kalkınma Planlarının içine alınmıştı.”

Bu seçimlerde yaşanan bir önemli konu da mükerrer oyların çok kullanılmış olmasıydı. Bizzat ben Ankara/Yenimahalle ilçesi/Barış Mahallesi seçmen kütüklerini inceleyerek, bir seçmenin birden fazla kaydedilmiş olduğunu tespit etmiş, bunu Hocamıza bir liste halinde takdim etmiştim.

O seçimde Milletvekili seçilme barajı yükseldiği için 1973 seçimlerindeki oy oranı muhafaza edildiği halde 48 milletvekili yerine MSP’nin milletvekili sayısı 24’e düşmüştü. Ancak yine de MSP’siz hükümet kurulması mümkün olmuyordu. Bunu bile Erbakan Hocamız yeni hükümet kurma çalışmalarında: “MSP eskiden gümüş anahtardı. Şimdi ise altın anahtar oldu” diyecekti.

Hükümetlerin MSP’siz kurulmasına ABD başta olmak üzere ve özellikle de İsrail çok büyük tepkiler gösterdiler. Bunlara bağlı medya (TV’ler ve gazeteler) MSP’yi hükümet dışında bırakmak için ellerinden gelen çalışmaları yaptılar.

Bir gün MSP Genel merkezini ziyarete gittim. Eski Kütahya/Tavşanlı Belediye Başkanı Mehmet Ali Beyin harıl harıl çalıştığını gördüm. Hayrola Mehmet Ali Bey ne yapıyorsun diye sorunca bana; “Hocam Türkiye Kur’an Kurları Federasyonunun kurulması için bana emir verdi. Onun tüzüğünü hazırlıyorum” dedi.

Anlaşılıyordu ki Hocamız; “Biz Kur’an kursa kapatmadık, bilakis açtık” demek yerine “Hak gelince Batıl zail olur” esasınca, gerçek Kur’an kursları Federasyonunu kurmaya karar vermişti.

Ben Mehmet Ali Beye; “Bu konuda ben size yardımcıyım” dedim. Bu olaya balıklama atladığımı gören Mehmet Ali Cengizgil Bey daha sonra Hocama; “Hoca bu Federasyonun Genel Başkanlığını Nevzat Laleli yapar” diyerek beni öne sürmüş.