Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (s.a.v) Daru-l Erkam’da işte yaptığı iş de buydu ve yetiştirdiği Müslümanlarla “Mekke toplumunu (cemaatini)” oluşturuyordu. Peygamberimiz, ilmi de nefis terbiyesini de ashabına hem teorik olarak ve hem de tatbikatını bizzat kendi yaparak öğretiyordu.
Ancak bu yapıdaki insanlarla topluma ait henüz bütün hizmetler deruhte edilemiyor (yapılamıyor), Allah’ın (c.c) emrettiklerini gönül rahatlığı içerisinde yaşayamıyor, onlara yapılan zulümler bertaraf edilemiyordu. Mallarını, canlarını, ırzlarını, evlatlarını dışarıdan gelecek baskılara karşı koruyamıyorlardı.
Bu hal, Hazreti Muhammed’e (s.a.v) inanarak onun etrafında birleşenleri, bir başka safhaya (devreye) hazırlamaktaydı. O sosyal yapı “Ümmet yapısı” idi. Bu yapıya o anda toplumun başındaki insanın adına izafeten “Muhammed ümmeti” denmekteydi.
Bi’setin 12. yılında Medine’den Mekke’ye 12 kişi geldi. Bunlar Peygamberimizi ve onun insanlığa getirdiği dini duymuşlar ama henüz kendisiyle tanışmamışlardı.
Medineliler, Mekke’ye geldiler ve Darü-l Erkam da bulundular. Peygamberimizi dinlediler ve Müslüman oldular. Ancak Peygamberimiz bunlarla birlikte Mekke’den çıkarak Akabe kayalıklarına gitti.
AKABE BİATLERİ
Burada Peygamberimiz onlardan “biat”lerini aldı. Onlar, “Peygamberimizin emirlerine itaat edeceklerine ve onu canlarıyla, mallarıyla koruyacaklarına…” söz verdiler. Bu olaya İslam tarihinde “1. Akabe biati” denmektedir.
Peygamberimiz kendine biat eden Müslümanları, Mekke müşriklerinden gizlemek maksadıyla Mekke’nin dışına çıkarmış ve biatlerini Akabe kayalıklarında almıştır.
Burada bir önemli husus, Peygamberimize biat edenlerin hepsinin zaten Müslüman oluşlarıdır. Bunlar, Peygamberimize biat ederek, onun emirlerine itaat edeceklerini ve ona bağlı olduklarını beyan etmişlerdir.
Sosyal alanda yol alan insanlar için üçüncü formülümüz;
Cemaat + Emir’e (reis, lider) biat (bağlanma) = Ümmet (Muhammed ümmeti) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Medineli Müslümanlar ayrılırken yanlarında Medine’ye Mus’ap bin Umeyr’i de götürürler. Mus’ab hazretleri onlara İslam’ı öğretecek ve Müslüman olmayanlara tebliğ yapacaktır. Bu çalışmalar, Medine’de bir sene kadar devam etmiştir.
Ertesi sene yani Biset’in 13. senesinde, Medine’den Mekke’ye giden Müslümanların sayısı artmış ikisi de kadın olmak üzere 75’e çıkmıştır.
Peygamberimiz bu gelen zevatla Akabe kayalıklarına tekrar çıkmış ve onlardan biatlerini almıştır. Bu olaya da 2. Akabe biati denmektedir.
İkinci Akabe biatinde Peygamberimize biat edenler de İslamı önceden kabul edenlerdir ve bunlar Akabe kayalıklarına giderek biat eden, “Allah’ın sosyal alanda kendilerine verdiği görevlerini” tamamlayan insanlardır. Ve Asr-ı Saadette bu görevin tamamlanmasına Peygamberimizin bizzat önderlik yapmaktadır.