Bugun...


Neval KÜTÜK

facebook-paylas
KORUNMA VE KORKU
Tarih: 09-07-2019 09:24:00 Güncelleme: 09-07-2019 09:24:00


Korunma dürtüsü, ölümsüzlük anlaşılınca ortadan kalkar.

Çoğumuz hayat ve var oluş tarafından korunmayı bekleriz. Diğer yandan da kendimizi varoluşun akışına bırakmak fikri ürkütücü gelir. Var oluş, zaten kişiyi ölümsüz yaparak ona en etkili korumayı verir.
Tutunmak köleleşmek, yerleşmek ise kendini hapsetmek demektir. İnsanlar korktukları için çevrelerine koruma bariyerleri oluştururlar. Sonra da kendilerini hapishanede bulurlar. Toplumda içerde ve dışarıda olan mahkumlar vardır. Dışarıda olanlar koruma zindanlarından kaçamazlar.
Korkak insan hücreye girince kendini korunaklı hisseder, böylece korku azalır ama özgürlük de girmiştir. Korunma peşinde olan insan hep korkar, canlılığını kaybeder ve yaşayan ölüye dönüşür. Bir yere yerleşmek, tutunmak, ölmeden önce ölmektir. Her türlü koruma içinde yaşamak mezarda olmak gibidir.
Koruma mezarından çıkınca ve yasamaya başlayınca korkular da kaybolur. Sadece korkaklar korunma ister, cesurların ise korunmaya ihtiyacı yoktur çünkü cesurlar hayatın risklerini alırlar.
Kişi, varoluşun akışına kendini bırakırsa Var oluş Kişiyi mükemmel şekilde korur. İnsan, hayatı dolu dolu yaşamak istiyorsa risk almalı ve tehlikelere boyun eğmemelidir.
Birey, tekamül yolunda ilerlerken, korunma dürtüsünün yönlendirmesiyle herhangi bir yere yerleşmeye ve tutunmaya çalışmazsa o zaman gerçekten yaşar.
Varoluş, Kendini ona teslim edenleri, Kendini insanlığa adayanları, kendini insanlık için feda edenleri ve başkalarının tekamülü için özverili şekilde çalışanları hep korur ve ödüllendirir. Böylece kişilerin korunma ihtiyaçları olmaz çünkü Var oluş tarafından zaten korunur.



Bu yazı 3077 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI