Hain nedir? Sorusuyla yazıma başlamak istiyorum. Hain, iki insan arasında olumsuzlama ilişkisi ortaya çıkınca hainlik meydana gelir.
Hain, başkalarını üzmekten keyif alır, onlara zarar verir ve onları yıkmaya çalışır. İyiliğe karşı kötülük ederek, emanete hıyanet eder. Sevenlerini, dostlarını arkasından vurur.
Hain, hainlik yaptıkça daha çok çöker ve depresyon onun peşini bırakmaz. Bir çok hainlik türü vardır ve her insanın içinde küçük de olsa hainlik tohumu vardır. Hainliğe uğrayan insan da yalnızlık duygusunu içinde taşır ve intikam almak ister. Bu istek, negatif duyguları daha çok besler.
Karmaşık düşüncelerle dolu olan hainliğe uğramış insan, ihanete uğrama sonrası psikolojik desteğe ihtiyaç duyar. Bu destek, Dünya Değişim Akademisi nde uygulanan Değişim programları sayesinde çok etkili bir şekilde sağlanır. Bir cok konuyu içeren Değişim programları içsel simya sanatıdır ve kişiyi içsel ve dışsal olarak değiştirir, dönüştürür.
Hain yaptığı hatadan ötürü suçluluk duyabilir, umutsuzluğa kapılır, depresyona girer ve çevresindekilere kendisinin mağdur olduğunu söyler. Hainlik herkesi kandırmaya çalışsa da, aslında kimse ona inanmaz. Herkes onun gerçek hain olduğunu bilir ve ondan uzak durmaya çalışırlar.
Hain mutlu olduğuna dâir rol yapsa da, içsel olarak çatışma yaşadığı için son derece mutsuzdur. Bir hain, suçluluk duyar çünkü hainlik yaptığını bilir.
Hainlik yapanın ruh hali sağlıklı olamaz. İhanete uğramış kişinin ise en büyük sorunu, çevredekilere tekrar güvenmektir. Çünkü ihanete uğrayan, hem kendine hem de çevresindekilere güvenini kaybeder. Oysaki gerektiğinde güvenmek, gerekmediğine ise güvenmemek gerekir.
Bazı insanlar başkalarına acı çektirmekten son derece mutlu olurlar.
Hainlik karakteri acımasızlığı ve şefkatsizliği içinde barındırır. Hainliğe son vermek, hainliğe uğradıktan sonra ayağa kalmak ve destek almak için Dünya Değişim Akademisinde uygulanan Bir çok değişim programından kendinize uygun olanını seçin ve içinizdeki hainlik tohumu yakılsın ve hainlere karşı gerekenler yapılsın...!

Kalın sağlıcakla…