Bugun...


Mehmet Bahattin EVRANOS

facebook-paylas
Tükenmişlik sendromu 16-05-2022
Tarih: 16-05-2022 10:03:00 Güncelleme: 16-05-2022 10:03:00


İş zamanı, an zamanı, tam zamanı…

Zaman, iyi idare edilmediği takdirde elimizde kolay tutamadığımız bir olgudur. 

Söz konusu zaman göreceli olunca iş daha ilginç bir şekil alır.

Mutluyken, eğlenirken, tatildeyken zaman hızla akıp geçer.

Oysa sıkıldığımızda, sevmediğimiz bir işi yaptığımızda, mecburi sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizde zaman yavaşlar hatta durur.

Peki acaba neden?

Evet, amaç sevdiğin işi yapmak, ancak yaptığın işi sevmek de bir çözümdür.

Yani elindeki imkanları değerlendirmek senin için bir avantajdır.

İşini değiştiremiyorsan işin hakkındaki tavrını, bakış açını değiştirmek senin elindedir. B

aşarının ilk anahtarı elinden gelenin en iyisini yapmak. İleride bir gün bugüne geri dönüp baktığında 'keşke' dememek için elinde her ne iş varsa onun hakkını tam olarak vermelisiniz.

Bu sizleri gelecekte içine düşeceğin zihnin tuzağından kurtaracaktır.

Sıkılmak zamanın farkındalığıdır.

Zamanın farkındalığı önemlidir. Her ne yapıyorsan an içinde kalman senin zamanı uzatman demektir.

'Carpe diem' denen olgu zihinle bedenin aynı anda, aynı yerde olması demektir.

Yani sizin zihninizin kendi kendine bir yerlere gidip gezinmesine engel olamazsanız o zaman zihin sizi kontrol altına alır ve sana tükenmişlik kapılarını aralar.

Pek çoğumuz enerjimizi gün bitmeden tüketirken iyi, güzel ve başarılı bir performansı neden sürdüremediğimizi anlamayız.

Basit bir cep telefonunun şarjının bitmesinden pek farklı bir durum değildir işin aslı. Tek soru pilin bittiğinde kendini nasıl şarj edeceğindir.

Bunun yolu kendini tanımaktır.

Kendini tanımaksa kendini arayıp bulmakla mümkündür.

Olduğunuz yerde mutlu değilseniz sorun yerde değil sizdedir.

Her gününü tatil gününe çevirmen mümkün fakat nasıl yapılacağını bilmiyorsunuzdur.

Başka bir yere, yeni bir işe, farklı bir ülkeye gitmen gerekmiyor çünkü nereye gidersen git zihnin de, soruların da, sorunların da beraberinde gidecektir.

Maksat kafandaki düşünceleri değiştirmek.

Düşünceler değişince ruh hali de değişiyor.

Haliyle farkındalık artıyor başarı ve performans oranı da yükseliyor.

Ne kadar çok farkındalık ortaya çıkarsa o kadar çok iş zamanı keyifli zamana dönüşür ve sürekli kılınır.

"Vaktim yok, sabrım yok, ihtiyacım yok" zihniyetindeki yöneticiler kendilerine bir program uygulamalıdır.

Şahsi ihtiyaçları tespit ederek çözüm üretmek, sonuç odaklı kalıcı çareler bulmak iyi yöneticilerin başarısının sırrıdır.

 



Bu yazı 1465 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI