İnsanlık alemi hep krizlerle uğraştı…

Krizler dünyanın gidişatını değiştirdi, sosyal yaşama, ekonomiye, siyasete ve hatta savaşlara yön verdi…

1929 kara Cuma bugünkü kapitalist sistemin doğuşuna neden oldu.

Dünyanın en büyük krizlerinden biri olan Birinci dünya savaşının emperyalist paylaşımı sosyalist bloğun hızla gelişmesine neden oldu.

Bir başka ilginç nokta ise aynı tarihte  İspanyol gribin de başlaması.

1918 İspanyol Gribi pandemisi bir seneden az zamanda tahmini 40 ila 100 milyon civarında insanı öldürmüştü. Bu rakam Birinci Dünya Savaşında ölenlerden çok daha fazlaydı. Amerikalı asker ölümlerinin %80’i griptendi. Daha sonraki yıllarda yaşanacak olan 1957 pandemisinde %0.02-0.03 ve 1968 senesinde %0.01-0.02 dolaylarında olan ölüm oranı, 1918 de %2.5 idi. Demek 1918 salgını, kendisinden sonra gelecek iki salgından en az 100 kat daha öldürücüydü. Bir başka özelliği de ölenlerin esasen sağlıklı genç erişkinler olmasıydı.

Sonra 2 Dünya savaşı ise dünyada  iki kutuplu bir ekseni geliştirdi.

Krizler elbette bir savaştan ibaret değildi.

Salgın hastalıklar tüm dünyanın gelişmesinde  önemli roller üstlendi.

Oysa her savaş bir önceki savaşın rövanşı niteliğini taşır.

Her salgının virüsü’de bir önceki salgındaki virüsün ya çocuğudur ya da torunu.

İspanya'da yapılan akademik bir çalışma, 6. yüzyılda Bizans İmparatorluğu dönemi İstanbul'unda yaşanan bubonik veba (hıyarcıklı veba) salgını ile koronavirüs salgını arasında bağlantılar kurdu. Vebanın 541 yılında Mısır'da başladığı biliniyor

Sonra İstanbul’a ve ardından Avrupa’ya yayılmış…

El Pais gazetesinde yayımlanan habere göre, Bizans İmparatoru I. Jüstinyen'in adıyla anılan salgın süresince İstanbul'da bugünküyle paralellik gösteren zamanlar yaşandı.

Prokopius isimli Bizanslı tarihçinin yazılarını inceleyen Barcelona Üniversitesi'nden Sales Carbonell isimli araştırmacı, veba süresince kentte "mutlak sınırlamalar ve izolasyon" uygulandığını kaydetti.

Carbonell yaşanan süreci, "Hasta insanlar için tam karantina zorunluydu. Ancak kalan kişiler de, kendi sağlıkları için, çoğunlukla izole olmayı tercih ediyordu" diye anlatıyor.

Sanki bugünü anlatıyor.

Dedik ya her virüs bir önceki virüsün ya çocuğudur ya da torunu.

Günümüzde SARS, Domuz gribi, kuş gribi, Ebola ve yeni tip koronavirüs (Covid-19) gibi  vürüsler İspanyol ateşinin soyundan geliyor.

Zaten çok ilginç daha önce bu hastalıklarda kullanılan ilaçlar bu yeni tip koronada etkili oluyor.

Yani genetik olarak devamı gibi veya tümünün ortak karışımı.

Kimi biyologlara göre bu virüs insan yapımı.İmalathanesi’de Çin’ın Wuhan eyaleti..

En azından ABD Başkanı Trump ve kimi virologlar öyle düşünüyor.

Öyleyse sorun yakında bitecek demektir.

Eğer bunu insan ürettiyse panzehirinide hazırlamıştır…

Bir başka iddiada salgının başladığı Çin’de vaka sayısının aniden düşmesi…

Yani panzehir hazır diyen bile var…

Yok bu doğanın üretimi bir virüsse yandık…

Daha bu virüsle savaşta daha çok can veririz…

Savaşı da biraz zor kazanırız…

Virüs geri çekiliyormuş gibi yaparsa da bilin ki yarın daha güçlü daha donanımlı olarak geri gelecektir…

Çünkü hep öyle olmuştur.

Ancak bu virüsle savaşın toplumda ve siyasette ne gibi değişimler ve tahribatlar yaptığı henüz net değil…

Bu konuda tevatür muhtelif….