Başımızı kuma gömmenin alemi yok..
Türkiye’ye peşpeşe tuzaklar kuruluyor.
Doğu Akdeniz’de başlayan sinsi oyun korona ve turizm üzerinden Türk ekonomisini vurmaya yönelik tezgahlar yapılıyor…
Şimdi de Türkiye’nin sözde en büyük müttefiki ABD Türkiye’ye korkunç bir tuzak kurdu.
AmerikalI Delta Crescent Energy adlı petrol şirketinin terör örgütü PKK/YPG’nin en büyük bileşenini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile petrol anlaşması yapmasının yankıları sürüyor.
Amerikan haber sitesi Politico, hakkında az bilgi bulunan Delta Crescent şirketini mercek altına aldı. Merkezi Delaware eyaletinde olan şirket Şubat 2019’da faaliyete geçmiş. Ortakları arasında ABD’nin eski Danimarka elçisi James Cain, ABD ordusunun özel Delta Gücü eski subaylarından James Reese ve Suriye’de petrol arama konularında uzman İngiliz GulfSands Petroleum şirketinin eski yöneticisi John P. Dorrier Jr. bulunuyor.
Şimdi peşpeşe iki soruyu sormak gerekiyor…
YPG/PKK bir petrol şirketi mi?
Cevap; hayır..
Peki o petrol kuyularu üzerinde yetkisi nedir?
Cevap; Hiçbir yetkisi yok…
Ama ortda bir başka gerçek var…
Eğer bir örgüt ile anlaşma yapıyorsanız iki şey var demektir
İlki o kuyular o örgüte aittir…
İki anlaşma yapılan kurum o toprakların sahibidir yani devlettir..
ABD şirketi bu iki işlemi birden gerçekleştirmiştir..
YPG/PKK ile anlaşma yapan şirket ise ilk bakışta ABD derin devletine aitmiş gibi görünüyor.
ABD bu şirketi ve yaptığı anlaşmayı resmen onaylamış..
Ve Anlaşma ABD devletin tavsiyesi üzerine yapılmış
Son sinsi tuzak veya emrivaki ise şu: Planları petrolün bir bölümünü yerelde kullanmak, bir miktarını da Kuzey Irak ve Türkiye üzerinden ihraç etmek.
Yani deniyor ki Türkiye’yi parçalamak isteyen PKK’nın sahip olduğu petrol Türkiye üzerinden ihraç edilecek…
Oha artık… Çüşünüz…
Bu nasıl cevap verilir biliyoruz ama… Yeri değil…