Bugun...


Leyla Liman ORUÇ

facebook-paylas
Sevmek özgürlüktür! 6-9-2020
Tarih: 06-09-2020 01:30:00 Güncelleme: 06-09-2020 01:30:00


Sevmek sözcüğü herkese göre değişiyor. 

Walter Benjamin, kapitalizme ‘metanın saltanatı’ der. Metalaşmanın, sadece endüstriyel ürünler için değil ayrıca sanat eserleri ve insanlar için de geçerli olduğunu belirtir. 

Kapitalizmin metalaştırdığı insan tipi, yaşamın her alanında, özellikle evliliklerde karşımıza çıkıyor. Konuya girmeden önce, saygın bir psikanalist, sosyolog ve filozof olan Erich Fromm’un sevmek nedir, ne değildir sorularına verdiği cevaplardan bahsetmek istiyorum. 

Fromm’a göre: “Sevmenin kökleri, insanın sevebilme yetisine ve sevilen insanın mutlu olması için harcanan çabaya uzanır. Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevmek ise zorlama olmadan, sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.” 

Ünlü psikanalist, seven insanın asla aldatmayacağını, çünkü aldatmanın insan onuruna yapılmış en çirkin saldırı olduğunu söyler. Günümüzde, pek çok kişi evliliğinde mutlu değilken, neden hala sürdürüyor? İnsan, aldattığı birini sevmekten bahsedebilir mi? 

Dışarıdaki arayışın sebebi ne? Karşı taraf niye bizi avuçları arasında tutmaya çalışıyor? Kaybetmek istemediği biz miyiz yoksa bizim ona sunduklarımız mı? Saygı duymadığımız bir insanı sevebilir miyiz? İşte tüm bunların cevabı ‘metanın sultanı ile bireyliğini yitirmiş’ kişilerin hastalıklı ilişkisinde saklı. 

Sahip olmayı sevmekle bağdaştırmak büyük bir yanılsamadır. Aksine, sevmek, herhangi bir koşulla sınırlanmadan, zorlanmadan, kısıtlanmadan, kendi istek ve irademizle beslediğimiz duygudur. Birbirine eş iki yarımın bütün haline gelebilmesidir. Zıt kutupların birbirini tamamladığı saçmalığı, huzursuz evlilikleri kurtarmak için verilen anlamsız çabadan başka bir şey değildir. Zıtlıklar gittikçe uyumsuzlaştırarak, uzaklaştırır insanları. Sevdiğimiz zaman, onunla olmak isteriz; ona sahip olmak değil. Eğer ilişkimizde sahiplik duygusu hakimse, sevdiğimiz o değildir. 

Neden mi? Çünkü sahiplenmenin iki yönü vardır: “o bana ait”, “ona ait ne varsa hepsi benim”. Ve tabi ki iki de tarafı: metanın sultanı ile tutsak birey. Ona ait her şeyi onunla beraber ele geçiren ‘metanın sultanı’ bilir ki, onu elinde tutamazsa, sahip olduğu diğer her şeyi kaybedecektir. Saltanatının sona ermesini istemediğinden, onu köleleştirmesi gerekir. Zamanla, yiten sevgi yerini çıkar ilişkisine bırakır. Bireyliğini kaybeden kişi, zincire vurulan fil yavrusu hikayesinde olduğu gibi, çaresizliğine boyun eğer ve direnmekten vazgeçer. Halbuki bir adım atsa özgürlüğüne kavuşabilecektir. Fakat inancını ve cesaretini kaybetmiştir. Fırsatını bulup ‘ev’ tipi hapishaneden kaçabildiği anlarda, bunun keyfini sürmek ister. Aslında neyi aradığını henüz idrak edememiştir. O da aldatmakta bulur çözümü. Anlık hazlarla yaşadığı tatminin yeteceğini sanır. 

Oysa ki derinde pek çok şeye hasrettir. Gerçekten sevilip sevmeye duyduğu özlemin, kaybettiği ruhunun en değerli parçası olduğunu unutmuştur. Korkuları, özlemini çektiği anları bir daha yaşayamayacağını söyler ona. Kendine güvenini kaybeden birinin korkularına yenik düşmesi pek de zor değildir. Dolayısıyla, hastalıklı evliliğini sürdürmeye karar verir, alışageldiği şekilde. Metanın sultanı ise, sevmekten çok uzaktadır artık. Sahiptir! İstediği her şeye sahiptir. Ya da o, öyle olduğunu sanıyordur. Charles Bukowski : “Eğer iki kişi arasında kalıyorsanız ikinciyi seçin. Çünkü, birinciyi gerçekten sevseydiniz ikinci olmazdı.” der. Bireyliğini yitiren kişinin bunu yapacak cesareti olmayabilir ama sonuçta ikinciye yer vermişse kalbinde, ilkini zaten çoktan silmiştir. 

Erich Fromm’un dediği gibi, bir insanı hiçbir sebep yokken, yüreğimizde sıcacık hissediyorsak onu gerçekten seviyoruz demektir. Bir kalp, başka bir kalpte atmadıkça kim neye sahip olduğunu iddia edebilir? 

Sevmek, mutluluktur, özgürlüktür, kendini yaşayabilmektir. 

Şimdi soralım kendimize, onu gerçekten seviyor muyum diye.



Bu yazı 6950 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI