Bugun...


Leyla Liman ORUÇ

facebook-paylas
TARİFİME KULAK VERİN! 5-2-2019
Tarih: 05-02-2019 10:48:00 Güncelleme: 05-02-2019 10:48:00


Herkes eline kocaman bir ELEK alsın. İçine de yaşamlarında temas ettikleri tüm insanları koysun. Bir sağa bir sola iyice eleği çalkalasın. Şimdi eleğinizin içine bakın. Kaç kişi kaldı içinde?. Ya da hiç kimse kalmadı mı?

Yüreğinizin en güzel yerinde insan barındırmayı becerebilmiş misiniz? Umut ediyorum ki, herkesin eleğinde en az bir tane, kan bağıyla değil de, demir gibi gönül bağıyla bağlı birileri kalmıştır. İşte en büyük hazinelerimiz. Bunun tam aksini zannedip, hayatı sadece katı bedeninin ihtiyaçlarını karşılamak adına yaşadığımızı zannedip, körleşmiş insanlara dokunalım(!). Bu kör uykudan uyanan ve uyanmakta olan herkes kulağını açıp dinlesin.’’Bizlerin bir görevi de gönül çakraları kapalı, Tanrı ile aralarında bağ oluşturamayan insanları uyandırmaktır’’. Katı bedenimizin bir ömrü olduğunu biliyoruz. Ya ruh ömrümüz? Sonsuz…

Öyle ise hızla akıp giden bu ömrümüzde ara ara frene basmayı becermeliyiz! Acılarımız ile yalnız baş edemeyeceğimizi anlayıp önlemini almalıyız. Kalabalığın içinde kimse yalnız kalmamalı. Ortak paydalarda birleşmeyi becermeliyiz. Dostluk nedir bilmeyenler, kişiliklerinde şefkat ve iyiliğe yer açamayanlar; aslında siz neye sahip olursanız olun, yardıma en çok ihtiyacı olan zavallı (!) kullarsınız. Ben şiddetle böyle düşünüyorum. Ben şanslıyım. Benim eleğim oldukça kalabalık (!) İçlerinden birisi Bayan Krüger.. (manevi ablam, manevi anam, arkadaşım dahası kötü gün dostum)…

Babalar günü ile ilgili yazı yazmaya koyulmuşken, haber aldım ki Krüger’ciğimin 90 yaşındaki annesi ölmüş. Ama ne yalan söyleyeyim ki çok da ah vah demedim. Her ölüm aynı şekilde yürek yakmaz diye düşündüm galiba. Bilinçaltı, yaş konusuna takılmışım meğer. Doksan yaşındaki annesinin gitme vakti geldiğini düşünmüştüm. Tabi halt etmişim ben (!) Ölen kişi en kutsal insan olunca,’’ANNE’’ olunca… İster 100 yaşında, ister bitkisel hayatta olsun, onun yaydığı ‘’varlık enerjisine” hep ihtiyaç duyarız. Hamurun içinde ki UN gibidir. Her şeyi bir arada tutar O büyük güç. Baş sağlığı için aradığımda hiç tedirgin olmadım! Ta ki Krüger’ciğimin (O her zaman Dim dik hiç yıkılmayacak gibi görünen) küçük çocuktan farksız, hüngür hüngür ağlamaklı hali karşısında dona kalana kadar.

Ah Leyla’m dedi. Biliyor musun ki ilaçlarla zorla yaşatmaya çalıştığımız, kendine bile hayrı kalmayan bir kadıncağız dediğimiz O annem, meğer bizleri ayakta tutan ne büyük maneviyatmış. Tüm aile çil yavrusu gibi dağıldık. Kanatlarımız kırıldı adeta dedi. Bunu söyleyende 61 yaşında, torun sahibi Krüger’ciğim. Bu konuşma beni bir kendime getirdi ki,hemen fedakar anneciğimi aradım.Dört çocuğu için hala çırpınan anneciğimi…Hoş ben günde en az 3 kere konuşurum annemle. Daha doğrusu tüm kardeşler ve annem birbirimize sanki her an açık bir hat ile bağlıyız.. Ama bu sefer annemin sürekli aynı konu üzerinde dönüp durmasına kızmadan, sabır göstererek, istekle dinliyorum. Daha doğrusu en kötü zamanı (!)düşünerek geçici olan yaşam kargaşasını takmamaya çalışıyorum(!)Bakın itiraf ediyorum. Bunu sık sık başarıyorum. Aklıma kamyonların arkasında ki yazılardan biri geldi.’’Kıskanma ne olur, çabala senin de olur’’…

Sıkıl sıkıl nereye kadar(!)bilmeliyiz ki yüce Rab’bımız bize şah damarımızdan daha yakın.. Ruhumuza, gönlümüze yatırım yapalım.’’Seni seviyorum’’demeyi öğrenelim. Gün içinde sizin için değerli olan herkese bunu söyleyebilmelisiniz. İnanın gönlünüzden, cebinizden hiçbir şey eksilmeyecek. Tam aksine! .Haaa unutmadan yalancıların da burnu yerine kuyrukları uzayacak Tanrı diyor ki; Beyin, diğer beyinlerle senin göremediğin bir ağla bağlıdır. İletişim halindedir. Kişisel Cennete sahip insanlar, eminim ki bunun çok farkındalar. Diğerleri de kendi Cehennemlerinin altında ezilecekler kuşkusuz.

Beni sevenler, emin olabilirler ki ben de onları seviyorum. Bunun tam tersinde de kural bozulmaz. Sevdiklerimizin kaybında küle dönsek bile, yapmamız gereken tek şey; ‘’O küllerden yeniden doğmaktır’’ Hiçbir anne ,baba yavrusunu üzgün görmek istemez.Hele ki ruhu bedeninden ayrılmış ise.. UNUTMAYIN Seçenekler ortada; ‘’Ya toprağın altında çürüyüp yok oluruz, ya da tohum olup yeniden yeşeririz’’.. Yeşermek için gerçek dostluk enerjilerine ihtiyacımız var. Hepimiz sevdiklerimize “seni seviyorum” demeyi alışkanlık haline getirelim.

Mutlu Kalın



Bu yazı 4162 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI