Nasıl oldu ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı gibi çok önemli ve kritik bir göreve seçilmiş olan Mustafa Akıncı isimli kişi İngilizlerin " The Guardian " gazetesine verdiği bir demeçte, " Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'ye bağlanması KORKUNÇ olur" demiş.
Hadi bu açıklamalarını bu yönde sorulmuş olan bir soruya sakat ve acemice verilmiş bir cevap kabul edelim.
Peki oturduğu makamın önemine ve Kıbrıs Türkleri'nin varoluş mücadelesini zehirleyecek şu açıklamasına ne demeli?
( Kuzey Kıbrıs'ı kastederek) Kıbrıs Ankara tarafından yutulmadan Adada bir federasyon kurulması zamanı gelmiştir. "
Bu açıklamaları bir Rum Yetkilisi yapsaydı bile hiç bir mantıki açıklaması yapılamazdı. Kaldı ki, Rumlar zaten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımıyor ve Kıbrıs Türklerini " Adadaki Türk Azınlık " olarak kabul ediyor.
Yani Mustafa Akıncı isimli kişinin " Aman bir an evvel bizi Rum Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak kabul edin de rahatlayalım " tarzında bu yaklaşımı tamamen bir akıl tutulmasıdır.
Kıbrıs Türklerinin başına gelenleri hiç hatırlamayarak, Kıbrıs'taki mücadelemizi, fedakarlıklarımızı ve merhum Rauf Denktaş'ın Kıbrıs konusundaki destansı mücadelesini de bir kenara bırakarak, Rumların kucağına oturmaya hazır bir kişinin nasıl olup da KKTC Cumhurbaşkanı seçilebildiğine ve hala o koltuğunu koruma sevdasında olduğuna şaşırmamak elde değil.
Bu Dangoz'un derdi nedense Türkiye ile.
Elinden gelse, yıllardır Türkiye'nin yardımlarıyla ayakta durabilen Kıbrıs'ı Rumlara teslim edecek.
Durup dururken Türkiye aleyhtarı açıklamalar yaparak nereye varacağını, nasıl bir hata yaptığını ve bu yaptıklarının hesabını nasıl ödeyeceğini hesap edemeyecek kadar Kıbrıs Davası'ndan uzakta biri.
Oysa, Türkiye bu gün oradan elini eteğini çekse, (Ki bu isteniyor); Kıbrıs Türk halkı yine Rumların korkunç yok etme planlarıyla karşı karşıya kalacaklardır.
Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmasının ardında yatan sinsi niyet ve politikanın Kıbrıs Türklerini yeniden esir etme ve yok etme planıdır.
Bunu göremeyen ve Rumların kucağına oturmak isteyen bu adam yeniden KKTC Cumhurbaşkanlığı'na seçilirse, işin rengi değişecektir.
Hele de kendisine Ada'daki mevcut statükoya göre bazı hakları bulunduğunu iddia eden İngiltere'nin desteğini almaya yeltenen bu Dangoz, yine tekrar Kıbrıs Türkünün başında kalabilmeyi başarırsa, artık Türkiye'nin Kıbrıs Türklerinin geleceği için fiili müdahalesi gerçekleşebilecektir.
Böyle bir müdahalenin şekli ne olur şimdiden kestirebilmek de mümkün değildir.
Bu gün Ada'da korkusuzca ve Mehmetçiğimizin gölgesinde ve korumasında, Türkiye'nin " Garantörlüğünde " korkmadan huzur ,içinde yaşayan Türkler Rumların hegemonyasına girmeyi göze alabiliyorsa, bu kişiyi yeniden seçer ve başlarına belayı alırlar.
Mustafa Akıncı isimli kişi, oturduğu o makamı büyük bir mücadele sonucu ve Türkiye'nin fiili desteğiyle, Mehmetçiğin kanı pahasına Kıbrıs Türklerine hediye ettiği bir makam olduğunu asla unutamayacaktır.
KKTC'nin Kurucu Devlet Başkanı Merhum Rauf Denktaş'ın ve Şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaya bu adamın hakkı yoktur, haddi de olamaz.
Yazıklar olsun!..