Bugun...


Hüseyin TANRIKULU

facebook-paylas
BENİM DEDİĞİM OLDU. 8-5-2019
Tarih: 08-05-2019 10:07:00 Güncelleme: 08-05-2019 10:07:00


İki gün önce İstanbul seçimleriyle alakalı olarak Yüksek Seçim Kurulu'nun ne karar vereceği henüz belli olmamışken bu sütunlarda kaleme aldığım yazıda " Yetki bende olsa seçimin iptaline ve yenilenmesine karar verirdim " diye yazdım.

YSK  benim düşündüğüm ve tahmin ettiğim şekilde bir karar aldı.

İstanbul seçimleri iptal edildi ve Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verdi.

Yine benim yazdığım ve olması gerekenin seçimin en erken zamanda yapılması şeklindeki görüşüm de aynen gerçek oldu. YSK 3 ay beklenmesine gerek olmadığına karar vermiş ve İstanbul seçiminin 23 Haziran'da yapılmasını kararlaştırmıştır.

Bu karara herkesin ve her siyasi partinin saygı duymaktan başka çaresi yoktur.

Ama gelin görün ki, ilk tepkiler utanç duyacağımız şekilde olmuştur.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, maalesef  " Yüksek Seçim Kurulu içinde bir çete" den bahsetmiştir.

Daha da açık bir bühtanda bulunarak, " Kararı  İmzalayan Yüksek Seçim Kurulu Üyeleri ve onlara talimat verenler " ifadesini bile kullanmıştır.

Bir anda bu sözleri işitince yanaklarımı ateş bastı.

Sinirlenip televizyonu kapattım.

Bu Faik Öztrak hani seçim sonuçlarının değişmeyeceği yolunda kesin açıklamalarda bulunuyordu?

YSK bu seçimi iptal etmeseydi Sayın CHP Sözcüsü acaba ne diyecekti?

İnsanda biraz hukuk nosyonu, hak-hukuk anlayışı, Adalete ve Yargıya güven, Yüksek Hakimler Heyeti olan bu Yüksek Kurula ve onun vereceği kararlara saygılı davranma sorumluluğu olmaz mı?

Demek ki olmuyormuş.

Tabi Ankara'daki ağabeyleri bu tonda konuşunca, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu da bir türlü seçimden beri inmediği meydan kürsüsünden yine atıp savuruyordu.

O da çizmeyi aşan şu sözleri söyleyebiliyordu:

"Yüksek Seçim Kurulu'nu kınıyorum, kınıyorum..."

Beyefendi " İstanbul'a Belediye Başkanlığı az gelir seni Cumhurbaşkanı yapacağız" diyenlerin kayığından bir türlü inmiyor.

Oysa CHP'nin başında Kemal Kılıçdaroğlu, karar mekanizmalarında da O'nun bizzat seçtiği ve birlikte çalıştığı " Olur efendim" ci bir kadro var. Ekrem İmamoğlu'na bir gün, " Bak çizmeyi aşıyorsun ipini çekerim. Muharrem İnce'yi unutma " ikazında bulunulacağını herhalde hesaba katmıyor ve tam gaz gidiyor...

Neyse o kendilerinin sorunu. 

Gelelim AK Parti tarafına.

AK Parti başından beri YSK'nın vereceği karara saygı duyup yola devam edileceğini defalarca açıklamıştı. YSK'nın kararını saygıyla karşıladıklarını yeniden açıkladılar.

Binali Yıldırım da saygı duyulması gerektiğini söyledi. O zaten hep Devlet Adamı sorumluluğu ve ağırbaşlılığı ile süreci sükunetle takip etmişti.

Oysa Yüksek Seçim Kurulu İstanbul'un en önemli iki İlçesi olan Maltepe ve Büyük Çekmece seçimlerine yapılan itirazı reddetti. Bu ret kararını eleştiren bir İktidar açıklamasına rastlamadık.

Sonuç:

Hadi bakalım İmamoğlu. Yeniden seçim olursa fark atacağını iddia eden yağcı taraftarlarını mahcup etme de görelim.

Oy vermeleri için çağrı yaptığın diğer partilerden HDP'nin bile artık sana düz baktığını zannetmiyorum. 

Hızını alamadın, çabuk dolmuşa bindiğin ve kendini kaf dağında gördüğün açıkça ortada. Ama bu ikinci imtihanda meydanlarda pervasızlığa devam edersen CHP'nin bir kanadından da oy alamayabilirsin. Temel'in Partisi zaten dağıldı dağılacak. İYİ Partililerden tekrar oy alabilmenin şartlarını pazarlıklarınızda ön planda tutma imkanın da pek görünmüyor.

Sen hele şu Belediye Başkanlığı Mührünü bir ver ve o aldığın süslü mazbatayı da yırtıp at, 23 Haziran'dan sonra görüşürüz inşallah.

Günü gelince, yapılacak seçimi kazanıp kazanamayacağını da sana bu sütunlardan çok açık bir şekilde ve gerekçeleriyle bildiririm.

Zira bu konularda bir kulağımızın arkası kaldı. Anlarsın ya...



Bu yazı 4636 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI