Yerel seçimlerin sonucu merak edilen illerin arasında hiç şüphesiz İzmir var.
İzmir konusunda sanki başka alternatif asla olamaz gibi bir kanaatin anlaşılmaz biçimde pompalanması çok büyük bir haksızlık, anlaşılmaz bir bağnazlık ve çok çirkin bir " HARAMİLİK" tir.
Duydukça acı acı gülümsediğimiz İzmir'le ilgili siyasi kanaat, yıllardır bu güzel ilimizi çağın gerisine atmış ve ülkemizin her vilayetinde fevkalade güzel gelişme ve kalkınma görülürken, İzmir yerinde saymış, gelişememiş,
Bu koskoca metropolün milyonlarca ton çöpü bile güzelim coğrafyasına alelade saçılmaya bu gün de devam edilmektedir.
Oysa İzmir'in bir mahallesi kadar nüfusa sahip Afyonkarahisar, Niğde ve daha bir çok ilimiz düzenli atık tesislerini kuralı on yıldan fazla olmuştur. Şimdi bu illerimizin her birerinde çöpten elektrik üretilmektedir. İzmirli vatandaşlarımız Uşak'a, Manisa'ya, ve hele de Antalya'ya veya başka bir civar vilayetimize gittiklerinde, şehirleşme ve medeni hayat adına gördüklerini
İzmir'de görememenin üzüntüsünü dile getirmektedir.
İzmir'e Efes'e, Kuşadası'na yılda 1.5 milyon turist ancak gelirken, Antalya'ya 20 milyondan fazla turist gelmesi bu şehrimizin sadece turizm konusunda ne kadar yerel ihmale uğradığını göstermektedir.
Yıllardır şehrin ulaşım alt yapısına zerrece hizmet edilmediği ortadadır. İzmir'e otomobiliyle giden bir insanın sadece şehre giriş çıkış için bir gününü heba etmesi gerekir.
İzmir'in perişan yolları, mahalle aralarındaki yolsuzlukları, akmayan suyu sebebiyle irice bir kasabayı andıran hali içler acısıdır.
Şehircilik adına layık olduğu hiç bir hizmeti alamamış, zamanında kısmen aldı ise de beceriksiz Belediye Başkanları tarafından olumlu gelişmesi devam etmemiş bir vilayetimizdir İzmir.
Ama bu İzmir CHP'den vaz geçmez gibi son derece bağnazlık içeren bir propaganda ile tekrar yanlış ellere teslim edilmek isteniyor.
İzmir'in çöplüğe dönmüş merkez ve ilçelerinin durumu, halkın işsizlikten şikayeti, esnafın iş yapamamaktan dolayı çektiği sıkıntı, trafik çilesine bir çözüm bulunmamış olması, şehrin ticari hayatında çok önemi olan Fuar'ın bir türlü eski faydayı sağlayamamış olması, hatta futbolunun bile ölmesi, adından dahi bahsedilemez hale gelmesi CHP'li Başkan ve Başkan Adayları için hiç önemli değildir.
CHP'lilere göre önemli olan, " Başkası gelirse rakı içmemize engel olur mu? " kaygısıdır.
O sebepledir ki, bir televizyon programında İzmir'in Başkan Adayı Sayın Nihat Zeybekci'ye ıkına sıkıla Şarap üretimini durdurup durdurmayacağı imasıyla soru sorulabiliyor.
"CHP'li olmayan bir Belediye Başkan adayı çıkarsa, kazanır Başkan olursa, içki yasağı gelirse, kordon boyunda yeni meyhanelere izin verilmezse ne olacak bu İzmir'in hali?"
Nihat Zeybekçi İzmir'e bu günkü vaziyetine göre bir kaç beden büyük gelen bir Başkan Adayı olarak aslında ucuz avam politikasına itibar etmiyor. CHP'liler bu şehri geriletti diye sataşmıyor da... Hizmet vadediyor. Bilgisi, birikimi, tecrübesi ve herkesi kucaklayan siyaset anlayışıyla CHP'nin İzmir'de hayal bile edemeyeceği projeler vadediyor ve bunların zamanlamasını da tek tek açıklıyor.
Şimdi göreceğiz bir küçük İlçe Başkanlığından İzmir'e getirilip Aday yapılan CHP'li mi kazanacak, yoksa Nihat Zeybekçi Bakanımız mı? Denizli'ye çağ atlatan tecrübesiyle İzmir'e hizmet için kolları sıvayan Sayın Zeybekçi İzmir ve İzmirli için, daha da önemlisi ülkemiz için kazanılmış çok önemli bir Yerel Yönetici olacaktır.
Bakalım ilericiliğiyle övünen İzmirli seçmen bu konuda ısrar ettiği gerici Belediye seçimini bu defa da tercih edecek mi?
Doğrusu hayli merak edilen bir seçim çevresi de İzmir'dir. CHP'nin kalesi olarak çantada keklik sayılan ve fakat belediyecilik adına hiç bir olumlu yönü bulunmayan İzmir halkı yine CHP'ye mi oy verecek, göreceğiz.