Korona virüs salgını bizlere çok önemli dersler vermiş olmalıdır.
Salgında her gün onlarca vatandaşın ölüm haberlerine üzülüyor, salgının bize de dokunabileceğini düşününce irkiliyor, korkuyoruz.
Oysa salgın, insanoğlunun bir gün mutlaka kaçamayacağı bir akibet'in sıradan sebeplerinden sadece birisidir.
Korona'ya yakalanıp tedavi olduktan sonra taburcu olan Ömer Döngeloğlu Hoca'nın kalp krizinden hayatını kaybettiği açıklanınca, yukarıdaki tespitin ne kadar doğru olduğunu anlıyoruz.
Öyle ya; ölüm Hak'tır ve insanlar herhangi bir sebeple bu hayata veda edip, ahiret yolculuğuna çıkmaktadırlar.
Salgından önce sanki bu günkü açıklanan 50-60 kişiden daha az mı insan ölüyordu?
Elbette hayır. Hatta daha fazla insanımız şu ya da bu sebepten, ama vadeleri geldiği için aramızdan ayrılıp gidiyorlardı.
" Her insan (Nefis) ölümü tadacaktır " bundan kaçış yoktur. O sebepledir ki, kadere inanacağız ve Allah Teala'nın bize bahşettiği ömrün süresi dolduğunda da bu fani dünyadan çekip gideceğiz.
Bir yazımda sizlere Yüce Peygamberimizin Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın, Sahabe-i Güzin'le bir sohbeti sırasında, " En akıllı insan kimdir? sorusunu sorduğunu, Sahabe'nin " Allah'ın Resulü bilir " cevabı üzerine de;
" EN AKILLI İNSAN ÖLÜMÜ HİÇ BİR ZAMAN AKLINDAN ÇIKARMAYAN İNSANDIR " Buyurduklarını yazmış idim.
Aslında bizim inancımıza göre insanlar " Ölümü tadıyorlar " yani bu dünya hayatından ayrılıyorlar. Acı bir akibetin tadına varıyor ve Huzur-u İlahi'ye gidip hesaba çekildikten sonra yeni hayatını yaşamaya başlayacaklar. Yani aslında ölümü tadan sadece dünyadaki varlığımız olmaktadır. Ruhumuz kıyamet sonrası tekrar bedenimizle birleşip Ahiret hayatını yaşamaya başlayacaktır.
O hayatta ise dünyadaki amellerimizin hesabını vermek gibi bir yükümlülüğümüz vardır.
Allah Teala'nın bizlere bahşettiği ömrü nasıl değerlendirdiğimizin mükafatı veya mücazatıyla hasrolunacağız.
Dünya hayatında işlediğimiz hayırların, iyiliklerin sevabını görecek, mükafatlandırılacak ve ebedi olarak cennette yaşamaya başlayacağız.
Allah Teala'nın men ettiği kötü amellerimizin de cezasını çekeceğiz.
Bu dünyadan kul hakkına dair bir hatamız var ise, Cenabı Hak kul hakkı konusunda affedici olmayacak. O sebepledir ki, kul hakkı çok önemlidir.
Allah Teala'nın Kur'an-ı Kerim'de açıkça farz kıldığı ibadetleri eksiksiz yaparak, insanlara faydalı işler ve hayırlı hizmetler ifa ederek geçirilen ömürlerin mükafatını dünya hayatında kısmen, ama ahiret hayatında çok yönlü bir biçimde mükafatlandıracak olan Yüce Yaratıcımızdır.
Korona Virüsüne yakalanıp hayatını kaybedenlere, " Müslüman ve mü'min " iseler, çaresi bulunamamış bir hastalıktan dolayı hayatlarını kaybettikleri için Rabbimizin ŞEHİT muamelesi yapacağına dair bir inanç da vardır.
Bu salgında hayatını kaybedenlerin Şehit sayılmasını dua ve temenni etmek gerekir. Çünkü onlar henüz çaresi bulunamayan bir hastalıktan dolayı bu hayata veda etmişlerdir. Hem de sıkıntılı ve " ECİR " sayılabilecek bir ısdıraptan sonra göçüp gitmişlerdir.
Mübarek Ramazan günlerinde yakınlarını kaybetmenin hüznü ile boynu bükülü kalan tüm kardeşlerimize Yüce Mevla’dan sabır, ahirete irtihal edenlere gani rahmet niyazıyla, bu sıkıntılı günlerin tez elden sona ermesi için dualar ediyoruz.
Bir Şairimizin ölüme dair çok güzel mısralarıyla bu günkü yazımı sonlandırmak istiyorum:
" Ölüm...Gaiplerden gelen güzel bir haber.
Güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber "