Türkiye'nin artık bu siyasi didişmelerden arındırılması ve normalleşmesi gerekiyor.
Siyasetçilerimiz bunu göremiyorlar ise yazıklar olsun
Milletimizin onlara sağladığı imkanlar da tabir ağır kaçmaz ise haram zıkkım olsun.
Öyle ya...
Bu memleketin seçmenleri iktidarı da muhalefeti de kendi imkanlarıyla, kendisi dişinin etini somururken, sıkıntılarla boğuşurken ödediği onlarca kalemden oluşan vergileriyle beslemektedir.
Düşününüz;
Bir Muhalefet partisi ya da birden fazla muhalefet partisi var ve bu partilerin ülkeye hizmet adına yapabildiği hiç bir iş ve hizmet, halka yararlı hiç bir faaliyet ortaya koymadığı halde, bu sıkıntı içindeki halkın sağladığı bütçeden Milyonlarca Lirayı alıp sadece laf üretiyor ise oturup adam gibi düşünmek gerekiyor.
Neden diye de sorgulamak icap ediyor.
Öyle ya.
Son 20 yılda hükümet olamamış, devlete ve millete hizmet makamında bulunamamış siyasi partilerin benimsenmeyen politikaları sebebiyle hep aynı pozisyonda kalması ne kadar boşuna bir emek ve ne kadar fuzuli bir külfettir değil mi?
Bu külfeti yaşatanların hiç bir vebal ve sorumluluk düşünmedikleri yerde hayır ve bereket, iyilik ve güzellik nasıl beklenebilir?
Oysa medeni ülkelerde ve özellikle de demokrasilerin bizden daha iyi yaşandığı ve yaşatıldığı ülkelerde böyle bir kısır döngü, böylesine bir siyasal kabızlık asla benimsenmez ve o ülkelere hizmette başarısız, geri planda kalan ve oy alamayaan partiler silinir gider.
Dahası hiç bir demokratik ülkede siyasi partiler hazineden bizdeki gibi milyarlarca yardım alıp iktidar yarışı yapmazlar. Çok iddialı olarak söylüyorum; özelli,kle Avrupa ülkelerinde siyasi partiler hazineden para alarak onunla siyaset yapmazlar.
Özellikle de Amerika örneğinde olduğu gibi parası olanlar siyasette varlık gösterirler. Sonuçta kazanırlar ya da kazanamazlar. O ülkelerdeki siyasi hareketlerin mali konularda destek aldıkları kişi ve kurumlar da şeffaf bir şekilde açıklanır ve bilinir.
Bizde durum böyle mi? Elbette böyle değil. Bir Parti Meclis'te gurup kuracak sayıda Milletvekili çıkarmışsa, takip eden seçimlerde Devlet hazinesinin önüne dayanıp milyonlarca para alır.
Şimdi yeni parti kurma çalışmaları yapılıyor. Sayın Ali Babacan aylardır çalışıyor. Bu iş para ile yapılan bir iş olduğuna göre, nasıl yürütüleceği sorulduğunda vatandaştan bağış toplanacağını ve siyaset yapılacağını açıklıyor.
İyi de vatandaş bu sıkıntılar içinde kıvranırken, aile bütçesinden birileri parti kursun ve sonuçta Maliye'nin kasasından milyonlarca lira almaya hak kazansın ve hazinenin kapısına dayansın diye neden yardımda bulunsun ki?
Siyasi partilerin milletin parasıyla ortaya çıkıp Meclis'te grup oluşturduklarında Milletvekillerinin aylıkları Devlet tarafından karşılanırken, onların bu ikbali için vatandaşların yaptığı fedakarlıklar hiç akla geliyor mu?
Bu ülkede çalışanların maaşlarına ortalama yıllık yüzde 5 - 6 zam yapılırken, emeklilere keza bu miktarda maaş zammı yapılırken, milletin parasıyla siyasi varlık gösteren ve ikbal sahibi olan Milletvekillerinin maaşları neden ülke şartlarının kat be kat üzerinde oluyor?
Bu konularda da normalleşmeye ve vicdanlı bir muhasebe yapılarak düzenlemeler yapmaya kimsenin yanaşmaması doğru bir şey mi?
Sonuç olarak görünen o ki, Türkiye'de vicdanlı siyasetçilere ihtiyaç var.
Milletin dertleriyle dertlenen ve sadece kendi çıkarını, yakınlarının çıkarlarını ve aile fertlerinin geleceğini Devletin hazinesine yani " Beytülmal" a urganla bağlayanların artık oturup bir düşünmesi gerekiyor.
Türkiye'de erken kalkanın parti kurmak istemesi de, mevcut partilerdeki iktidar mücadeleleri de hep siyaset kurumuna sırtını dayayıp sükseli ve rahat bir hayat yaşamak isteyenlerin birinci hedefidir. Kimse kimseyi kandırmasın.
Türkiye bu çağda böylesine bir siyaset iklimini uzunca bir süre daha yaşayamaz. Yaşamaması gerekir.