Yazının başlığındaki " Arapça deyim " çok meşhurdur.

Anlamı: Zaruret sebebiyle hareket olarak anlaşılır.

Bir başka anlamı ya da kullanıldığı yere göre manası ise çoğunlukla şöyledir:

" İstemediği halde zaruret sebebiyle hareket eden"

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu nihayet Cumhurbaşkanı Adayı olabileceğini açıklamış.

" Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı Adayı olabilirim " demiş.

İlahi Kemal bey, çok yaşayın e mi...

Yahu " Ortak görüş olursa " ben bile Aday olabilirim. 

Önemli olan o ortak görüşü meydana getirebilmektir.

Mevcut duruma göre yaptığı açıklama kendilerinin " Ben de Cumhurbaşkanı Adayıyım" dediğine yorumlanacak bir açıklama değildir.

Daha önce bir Meclis konuşması sırasında, İktidar Milletvekillerinin " Çık Cumhurbaşkanı Adayı ol! " dediklerinde, Sayın Kılıçdaroğlu, " Aday olmayacağımı size kim söyledi? " demişti.

Nihayet bu konuda yaptığı son açıklamada " Adaylık konusuna yine de çekinerek, "Ortak görüş olursa Aday olabilirim " noktasına gelmiş bulunuyor.

Peki Ortak görüş kimin görüşü olacak?

Yani kendilerinin Aday olmasına kimlerin ortaklaşa olur vermesini bekliyor?

Böyle siyasi bir çıkış sağlıklı ve sonuç alıcı olabilir mi?

Sayın Kılıçdaroğlu bu açıklamasıyla aslında mevcut durum itibariyle  Cumhurbaşkanı Adayı " Olamayacağını " açıklamış bulunuyor.

Aday olabileceğine asla ihtimal verilmiyor. Şayet seçilebileceğine inansaydı bu kararını çoktan açıklardı.

Sayın Kılıçdaroğlu, adına " Millet İttifakı " denilen siyasi birlikteliğin üyesi olan Parti ve  Üye " Adayı " olan diğer yeni kurulmuş Partilerin  hepsi Aday olması konusunda " Ortak görüş sağlayabilirlerse " Aday olacağını açıklamakla, başka kişilerin adaylık çalışmalarını ve çıkışlarını önlemek istemiştir.

Bu Adaylık açıklamasıyla aslında daha önce "Evvela önünüzdeki işlerinize bakın"  diye ikaz ettiği  Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın Adaylık heveslerini kursaklarında koymuştur.  

Sayın Kılıçdaroğlu asla Aday olmayacaktır.

Şimdiden ittifak ortaklarıyla müşterek bir Aday üzerinde anlaşmasının da çok zor olduğunu biliyor.

Hele de kendi adaylığını ciddi olarak " Ben Cumhurbaşkanı Adayıyım " cümlesiyle  ilan etse, aylardır üzerinde sörf yaptıkları ittifak faaliyetleri aynı anda tuz buz olacaktır.

Peki Sayın Kılıçdaroğlu ne yapmak istiyor ve bu açıklamayı neden yaptı?

Cevabı gayet basit. 

1-Aday olarak ortaya çıkan Belediye Başkanlarının faaliyetlerine engel olmak. Başkaları da çıksa, zamanı gelene kadar onların hevesleri önüne bir set çekmek...

2- Kendisi gerçekten ümitsiz olduğu halde Adaylığı desteklense de, seçim sürecinden sonra CHP'nin başında kalamayacağını bildiği için aday olmamayı tercih edecektir. " Nasıl olsa bir Muharrem daha bulurum " diye düşünüp,  Partideki tatlı saltanatını sürdürmeyi yeğleyecektir.

Bu iki sebep de Cumhurbaşkanlığı'na Adaylığı gündemde tutulan İstanbul ve Ankara Başkanlarının pişmekte olan aşına su katmak olmuştur.

Sayın Kılıçdaroğlu son açıklamasıyla aslında şöyle demek istemiştir:

" Kazanma ihtimali olursa ben varken size bu imkanı verir miyim?"

Tabii ki böyle düşünmekte yerden göğe kadar haklıdır. Gelin görün ki, Sayın Kılıçdaroğlu'nun Aday olmasına zemin hazırlayacak bir siyasi konjonktür henüz yoktur, bundan sonra da anlaşıldığına göre asla olmayacaktır. Çünkü Cumhurbaşkanı olmak isteyen başka Partilerin Başkanları da var ve onlar da hayli hırslı ve iddialı...

Ne diyelim, hayırlısı neyse o olsun.