Günümüz dünyasında en çok konuşulan konuların başında şiddet ve nefret geliyor.
Fransa sokaklarında aylardır devam eden şiddet olaylarının içinde yer alan insanların sadece ekonomik gerekçelerle terör estirdiğini düşünmek mümkün değildir.
Fransız halkı bu E. Macron Cumhurbaşkanı seçildiği günden beri rahatsızdır.
Sebeplerini bu Avrupa ülkesini az çok tanıyan ve uzun yıllar şu ya da bu şekilde ziyaret etmiş, dost ve arkadaşlar edinmiş biri olarak şöyle özetlemek lazımdır.
1- Yeni nesil siyasetçi hevesine kapılıp genç adamı Cumhurbaşkanı seçen Fransızlar kısa süre sonra anası yaşında bir kadınla evli olmasından başlayarak yüzlerce konuyu gündeme getirip suçlamaya başladılar.
2- Bu yeni nesil siyasetçilerin tecrübe açısından Fransa gibi çok önemli ve gelişmiş bir Avrupa ülkesinde kısa sürede yıpranabileceğini hiç hesap edememişlerdi. Yani Fransız halkı bunca demokratik tecrübesine ve olgunluğuna rağmen yanılmıştı.
3-Şimdi sokaklara dökülen ve şiddet üreten Fransız halkı, bu güvenip başa getirdiği " Toy " siyasetçinin beceriksizliği yüzünden ne yapacağını bilemez duruma düşmüştür. Hükümetin eleştiri konusu olan ve şiddete, anarşi ve teröre yol açma konusunda bahane olarak gösterilen yasalar geri çekilse de sokaktaki "Sarı Yelekli " terör üreticileri eylemlerine dinlenip dinlenip devam ediyorlar. Paris sokakları aylardır savaş alanı gibi. Esnaflar, tüccarlar işyerlerini açamıyor. Ülkede kara yolu ve şehir ulaşımı felç olmuş durumda. Metrolar çalışamıyor. Bu kış gününde halk perişan vaziyette.
4- Fransa'daki sebebi muhtelif ve tartışmalı bu eylemlerin sona erdirilmesi Polis baskısıyla asla mümkün gözükmüyor. Eylemleri yapanların temsilcilerini Elise Sarayına çağırıp ikna etmeye çalışan " Toy" siyasetçinin sonuç alması ise asla mümkün görünmüyor.
5- Zaten çiftçi kesiminin burnundan soluduğu, traktörleri, koyun sürüleri ve inekleriyle Paris sokaklarını ve ülkenin en büyük diğer şehirlerinin cadde ve sokaklarını eylem alanına çevirdiği Fransa'da halk mutsuz. İstisnasız tüm Fransızlar Macron yönetiminin ülkeyi karanlık bir geleceğe sürüklediğini düşünüyor.
6- Macron, Avrupa'nın bu önemli ülkesini dış politika konularında yaptığı hatalarla da zora sokmuş durumda. NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti gibi çok saçma bir açıklama yapması büyük tepkiye yol açmıştı. NATO'nun en önemli ülkesi sayılan ABD Başkanı ile son zirve toplantıları sırasında bu açıklamasını " NATO'nun geleceğine dair önemli adımlar atılması gerektiğine vurgu yapmak için " yaptığını söyleyip, açıkçası kıvırmıştı. Bu konudaki açıklamaları da son zamanlarda Paris'te üst düzey Devlet Bürokrasisi ve askerler tarafından tartışılan önemli bir gaf olarak değerlendiriliyor.
Özetle;
" Genç, yakışıklı, enerjik ve güvenilir temiz bir geçmişe sahip siyasetçi " olarak ortaya çıkan Macron, kısa zamanda prestiji ve güvenilirliği yerlerde sürünen beceriksiz bir siyasetçiye dönüşüverdi.
Fransızların çok tecrübeli siyasetçileri ise bu üzücü duruma seyirci kaldılar. Kaybeden Fransa oldu. Ülke her açıdan sorunlar yumağını çözmeye çalışıyor. Ama Macron gitmeden Fransa'nın huzura, istikrara ve güvene kavuşması da imkansız gibi.
Bilmiyorum Fransa'da olup bitenler, Türkiye'de milletin önüne sürmeye çalıştıkları ve ha bire şişirdikleri balon siyasetçilere Fransa'da olduğu gibi bizde de bir geleceği uygun görüyorlar mı?
Bu konuyu gerçekten merakla takip ediyor ve Türkiye'nin de böylesi bir siyasi hataya düşüp düşmeyeceğini de kara kara düşünüyorum.