Sadece 18 yıldır Türkiye'mizi yöneten AK Parti İktidarı değil, dünyadaki tüm siyasal yapıların ve iktidarların elbette eleştirilecek bir çok işi ve icraatı olabilir.
Neticede siyasi partiler ve onların kurucuları da beşerdir. İlahi fermanla değil, halkın doğru ya da yanlış siyasi yönelim ve kararlarıyla iktidarlar oluşmaktadır.
Konumuz AK Parti İktidarı ve O'na dair eleştiri olunca iki ayrı başlıkta bu gün de eleştirilerimi ifade etmek istiyorum.
İsterseniz en sondan yani en güncel olandan başlayayım.
1- Bu alçak siyasetini sürdüren Amerika ile Şanlıurfa'da oluşturulması kararlaştırılan " Müşterek Harekat Merkezi "ne şiddetle karşıyım. Biz Suriye sınırımızdan güneye doğru en az 30 Kilometrelik bir güvenli bölge oluşturulması fikrimizin kabul edilmediği yolunda haberler var. Aslında 30 değil, 60 Kilometrelik bir güvenli bölge kurulması kabul edilse ne yazar? İş çatışmaya vardığında bu günkü askeri donanımlar ve imkanlar ile hava güçleri açısından bir şey ifade etmeyeceği de düşünülür. Şanlıurfa'da kurulması kararlaştırılan Müşterek Harekat Merkezi'nden Amerikalılar Suriye'de silahlandırdığı PKK-PYD-YPG güçlerinin hayat alanı bulması için zaman kazanmayı planlıyor. Yani bu Meerkezden bizim lehimize bir çalışmadan ziyade PKK'ya butik bir devlet kurdurmaya çalışan Amerika'nın emellerine uygun bir çalışmanın yapılması dayatılacak gibi gözüküyor.
Her ne kadar bizim Devlet Büyüklerimiz daha iyi bilirler ama, bu Merkez bizim lehimize faaliyet göstermeyecektir. Amerika silahlandırdığı güçlerin önünde durup onları rahatça organize etmek için zaman kazanacaktır bu kesin böyledir ve böylece bilinmelidir. Bana göre burada bir hata vardır. O hata da ABD'ye güvenip böyle bir merkezin kurulmasını kabul etmektir. Her şeye rağmen Devletimize, Ordumuza ve Milletimizin sağduyu ve desteğine güvenmek durumundayız.
2-Gelelim AK parti İktidarının bu meselede geçmişte yaptığı hatalara: Birinci hata " Açılım süreci " diye bir süreç ilan etmesi ve PKK'yı sadece Kandil'deki zibidilerin yönettiğine inanmasıdır. Oysa ta o zamanlar arkalarında onları kullanan gücün Amerika ve Batılılar olduğu net olarak biliniyor ve böyle bir açılımla terörün önünee geçilemeyeceği zaten belli oluyordu. O sebeple bence büyük bir hata yapılmıştır. Şehirlerimize hendekler kazmışlar çok sayıda Mehmetçiğimizi kaybettiğimiz büyük bir ihaneti daha yaşamamıza sebep olmuşlerdır. Düşünüyorum da o tarihlerde Hükümetimiz PKK'nın arkasında Batılı ülkelerin bulunduğunu biliyordu ama asıl patronun ABD olabileceğine pek ihtimal veremiyordu.
Oysa Suriye'de ve diğer bölge ülkelerinde Amerika'nın her girişimi " Büyük İsrail " hedeflerine hizmetten başka bir şey değildi ve bu güne kadar olup bitenlerin tamamında bu emellerinin yani dünya siyonizminin planlarının gerçekleştirilmesi niyeti yatmaktaydı. Bizim Hükümetimiz başta bu meseleyi de ıskalamıştır. Kusura Bakmasınlar ama Siyonistlerin sinsice iyi niyet gösterilerine ve yaklaşımlarına aldanmak büyük talihsizlik olmuştur. Yahudi Lobileriyle görüşmeler, temaslar, onların iltifatları, madalya ve ödülleri tamamen aldatma maksadına matuf olduğu bilindiği halde, bu gün Türkiye'yi bölgedeki İslam ülkeleriyle de kavgalı hale getirenler bu Siyonistler olmuştur. Amerika ise onların taşeronu ve bizim zorunlu muhatabımız olmuş ve ola gelmiştir.
Konu hayli derin. Karşı karşıya bulunduğumuz olaylar ve gelişmeler, Hükümetimizi aklımızın erdiği ölçüde uyarmak ve gerekirse tenkit etmek konusunda bize vebal getiriyor.
Bizim görevimiz, laf olsun diye tenkit etmek değil, belki yararlı olur diye bazı konuları değişik pencereden yapılan seyirler sonucu kaleme alıp faydalı olmaya çalışmaktır.
Zira AK Parti İktidarının bana göre en zayıf tarafı, tenkitlerin iyi niyetli olanlarını dikkate almayıp, hep zaten kötü niyetli ve aşırı muhalif siyasi kesimlerin yazıp çizdiğini ve söylediğini dikkate almak olmuştur. Kendine göbeğinden bağlı basın yayın kuruluşlarının da yağcılıktan başka işi olmadığı için gerçekleri yol gösterici amaçla ele alıp değerlendirmek pek işlerine gelmiyor. Maalesef çıkarı için ve sadece kendi şahsi planları için herşeye " Çok iyi " diyen bir kesimin zararlarını son mahalli seçimler göstermiştir.
Evet, konular derin. Bu tenkit yazılarına devam edeceğiz efendim.