Türkiye'nin yaşadığı iç siyasi atmosfer hiç şüphe yok ki sadece kendi Muhalefet Partileri'nin enerjisi, gayreti ve amacıyla izah edilemeyecek kadar çarpıcı bir vaziyettir.

Manzaraya yakından bakılıp bir tahlil yapılmak istenirse şu çok önemli ve üzücü durumla karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla görebiliriz.

Şöyle ki:

1- Türk siyaseti çok önemli ve hiç alışılmadık bir " DIŞ TAHRİK " ve planlamanın etkisiyle muhalefete destek ve enerji pompalamaktadır. 

2- Bu planın birinci aktörü ve oluşturucusu hiç şüphesiz Amerikan Yönetimi ve Başkan BIDEN'dır. Bu asla gizli saklı bir durum değildir.

3- Türkiye siyasetinin muhalif kanadını palazlandıran enerji kaynaklarının başında da ABD gelmektedir.

4- Amerika'nın öncülük ettiği Avrupalı kimi ülkeler ise BIDEN'ın amacına uygun işler yapma konusunda PİYON durumundadırlar.

5- Amerika'nın Türkiye'de kimi sivil toplum organizasyonlarını mali yönden desteklediği konusunda  asla şüphemiz yoktur. Daha önce bazı isimler vererek bu konuyu yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Hatta net tespitler ile bazı Üniversitelerin bu yıkım projelerine eleman tahsis ettiğini ve paralı yandaşlar bulabildiğini isimler vererek dikkatleri çekmiş idim.

6- Türkiye mali açıdan sıkıştırılmaya çalışılıyor. OECD'nin (Mali Eylem Görev Gücü ) Türkiye'de kara paranın aklanması ve Terörizmin finansmanı  gibi konulardaki iddialarla Türkiye'yi gri listeye alması 2014'te de yaptıkları aynı işlemin Türkiye aleyhine bir başka benzeri olarak ortaya konulduğu açıktır.

7- Bu gelişmeler birbiri ile koordineli şekilde çalışan, Türkiye aleyhtarı, Erdoğan'ı iktidardan indirmeyi ve ülkemizi Batı'nın çirkin dişlileri arasında öğüterek geriletmeyi amaçlayan gizli KUMPAS'ın açığa çıkmış halidir.

8- Türkiye'nin para politikaları başta olmak üzere içinde bulunduğu sıkıntılara çözüm bulma gayretine Batılı hiç bir ülke kurum ve kuruluş tarafından alaka gösterilmemesi, aksine aleyhte raporlar açıklanması, sinsi bir faaliyette ısrar edilmiş olması, Türkiye'yi yöneten Liderliğin geri adım atmasına ve siyaseten puan kaybetmesine ısrarla yüklendiklerini ortaya koymaktadır.

OYSA:

Türk Milleti her şeyin farkındadır ve yapılmak istenenin ne olduğunu herkes çok iyi bilmektedir.

İç siyasette Erdoğan düşmanlığını köpürtmek isteyenlerin Batılıların amaçlarına uygun bir çizgide ve İktidar olabilme sevdasıyla onlara teslimiyet tavrı içinde olmaları Cumhuriyet tarihimizde benzerini hiç göremediğimiz bir haldir. Çünkü ilk defa bu kadar açık şekilde Türkiye'nin iç politikasına burnunu sokan bir Batı dünyası vardır. Hatta Türk Yargısına sataşan on Batılı Büyükelçinin yayınladığı hadsiz  bildiri de bu durumun açık delilleri arasında görülebilir.

Türkiye bu zehirli havayı kendi gücü ve iradesiyle dağıtabilecek kararlılığa sahiptir. Çünkü Türk Milleti Batı'nın büyük bir körlükle görmek istemediği veya göremediği kararlılığı bir seçim macerası ile terk edecek kadar geri değildir. Türkiye Batılıların gördüğü va anlamakta zorluk çekebileceği bir kapalı rejim ülkesi de değildir. 

Yapılacak ilk seçimde neyin ne olduğunu tüm dünyaya bir kere daha gösterecektir. Bundan asla şüphe duymamak ve endişeye kapılmamak gerekir.

" Bu da geçer Ya Hu! " diyerek yolumuza devam edeceğiz.