Durup dururken hemen her gün her kafadan ve her cepheden bu ülkede huzur adına ne varsa tahrip edildiğini görmek ne kadar acı.
İnsanlarımızı bu denli huzursuzluk içinde boğmaya çalışanların bunu " İktidarı ele geçirme " adına yapıyor olmaları ise, esef verici, elem verici, asla sonuç alınamayacak iğrenç bir tutumdur.
Milletin hissiyatını, olup bitenler karşısındaki düşüncesini tercihlerini ve tutumunu bir türlü görememek gibi bir kör siyaseti geçmişte olduğu gibi ve çok kere şahit olunduğu üzere demokratik yöntemlerle değil, kalleşçe tuzaklar kurup, bahaneler icad ederek "Haksız bir iktidar" malzemesi haline getirmeyi deneyenlerin bu sinsi tutumu gözlerden kaçmıyor.
" Darbe tezgahlamanın " yollarına taş döşemeye başladıklarının herkes farkında.
Her yolu deniyorlar. Yapmadıkları kalmadı.
- Gezi olaylarını organize ederek bu kalkışmadan medet umdular; olmadı...
- Yüzlerce kilometre yol yürüdüler, olmadı...
- Bir "Saray edebiyatı " tutturdular, temcit pilavı gibi tekrarlayıp duruyorlar; bu da artık işe yaramıyor.
- Her gün, " Battık, yok olduk, iflas ettik " diye yeri göğü inletiyorlar; ama bu lakırdılara çoğunluk itibar etmiyor.
- Kamuoyu araştırmalarında yüzde 20'lerin bir altında bir üstünde debelenip duruyorlar.
- Asla ve kat'a başarılı olamayacağı herkesçe bilinen yeni partilerle kendilerine fikren ve siyaseten hiç bir yakınlığı olmayan yüzde birlik ya da daha aşağılarda olduğu açık ve net olan partilere umut bağladılar; bu da sonuç vermeyecek çaba olmaktan bir adım öte gitmiyor. Günü geldiğinde sandık başında birbirlerini yiyecekleri kesin olan anlamsız, anlaşılmaz " Siyasal niteliksiz " garip ittifakları ayakta tutmaya çalışıyorlar.
- Emekli Amiraller Hükümet aleyhine kabul edilen ve hiç bir gündem değeri olmayan ya da suni gündem olarak ortaya sürülen bir " Bildiri " yayınlıyorlar; İktidara talip olan Muhalefet, konuyu görmezlikten geliyor ya da neredeyse " Bu işi Hükümet yaptırdı " deyip işin içinden çıkacaklar.
Oysa tüm olup bitenler son model bir " Kumpas " tan başka bir şey değil.
Bir de bütün bunların üzerine " İktidar devamlı mağduriyet üretiyor " sosu ekleyip Milletin önüne koyuyorlar.
Tabi Vatandaş bunu yerse!..
Sorup duruyorlar: Bu Amirallerin Bildirisi kime yarar?
Muhalefete göre bu Bildiri İktidara yarar...
Yani ülkenin binbir sorununu çözmek için gayret içinde olan bir Hükümet, durup dururken, siyaseten karşısındakilerin işine yarayacak kimi " Gündelik " tartışma konusu üreterek bundan siyasi çıkar umuyor öyle mi?
Güler misiniz ağlar mısınız?
Doğru olan odur ki, mevcut Yönetimi, Cumhurbaşkanı'nı ve Hükümetini hatta Büyük Millet Meclisi'ni böyle boş, faydasız ve sorumsuz bir biçimde meşgul ederek asıl meselelerden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Böylece de kendileri için bir iktidar yolu arıyorlar.
Bu muhalefet stilini 20 yılda yapılan tüm seçimlerde tercih etmelerine rağmen Milletten İktidar ruhsatı alamadılar.
Şimdi ise bir seçim olsa da siyasal istikrar ortadan kalksa bile biz iş başına " Çok Başlı " bir siyasal yapıyla gelsek diye ellerini oğuşturuyorlar.
Hayal üstüne hayal, istismarla iktidar arayışı, dengesiz bir " Gayrimilli " tutum ve davranış prim yapar mı? Hiç sanmıyorum.
Ortada fol yok yumurta yokken " Seçim dedikoduları " ve yalanlarıyla taraftarlarının nabzını diri tutmaya çalışıyorlar.
Bakalım tüm bunlara rağmen yapılacak er ya da geç bir seçimde Milletten nasıl bir cevap alacaklar.
Sabırla bekleyip göreceğiz.