Siz böyle cüret gördünüz mü?
Devlete meydan okuyan, Hukuku hiçe sayan, işlediği suçlara devam edeceğini ilan eden ve bundan hiç çekinmeyen, korkmayan ve " ARTIK BİZ MEVSİMİ BAŞLADI "diyebilen.
Ne demekse BİZ MEVSİMİ?
İşlenen ve tekrarlamaktan çekinilmeyeceği bildirilen suçlara bakar mısınız:
1-Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama,
2-Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret,
3-Cumhurbaşkanı'na hakaret,
4-Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek,
5- Terör örgütü propagandası yapmak.
Bu 5 fiil Türk Ceza kanununa göre suçtur. Devletin Savcıları dava açar, mahkemeler de nasıl bir ceza verilmesi gerekirse verir.
Bu suçları kim işlerse işlesin.
Burası çadır devleti olmadığına ve bir hukuk devleti olduğuna göre, suçlu kişi takibata uğrar, yargılanır ve gereği yapılır.
Ne tekim yapılmıştır da.
Hakkında 9 yılı aşkın cezaya hükmedilince ve son sözü sorulunca da şöyle diyememesi lazımdır;
"Asla son sözüm olmayacaktır. Biz kazandık, 80 milyon kazandı. Karar ne olursa olsun düşüncelerimden ve söylediklerimden vazgeçmeyeceğim. Çünkü biz mevsimi başladı, O kaybetti, biz kazandık."
Bu suçta ısrarcılık mı bilemem. Ama şu soruları sormak lazımdır:
1-Aşağılanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti mi kaybetti?
2-Hakarete uğrayan kamu görevlisi mi kaybetti?
3- Hakaret edilen Cumhurbaşkanı mı kaybetti?
4- Kin ve düşmanlığa alenen tahrik edilen halk mı kaybetti?
5-Propagandası yapılan terör örgütü mü kazandı?
Anlaşılması zor bir cüretle Adaleti bu kadar hafife almanın bir örneği daha yaşandı mı bu ülkede bilemiyorum.
CHP'nin İstanbul il Başkanı Canan Kaftancıoğlu bu kadar cesur mu onu da bilmiyorum.
Bu tavır bir cesaret mi onu da bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var ki, bu zihniyete devleti teslim edersek herhalde yeni bir rejimle karşı karşıya kalacağız. Türkiye yeni bir siyasi mevsime " Biz mevsimine " teslim olmuş olacak.
Maazallah, Maazallah, Maazallah...