Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemiz ne çektiyse kafaları bulanık siyasetçilerden çekmiştir.
O kafası bulanıklara bir de üniformalı kafası bulanıkların hiç olmayacak müdahaleleri eklenince, bir türlü belimizi doğrultamadık.
Yani, bir ülkenin kendi vatandaşlarınca, kendi içinden seçtiği kişilerce, kendi unvan ve makam verdiği ve yetkili kıldığı insanlar tarafından bu kadar hırpalanmasına daha nasıl ve ne kadar tahammül edilebilir bilemiyorum.
Bu memlekette ta 60'lı yıllardan bu yana CIA'nın emrine girmiş ve Din-İman diyerek bu memleketin insanlarını kandırıp sömürmüş yapıların milli bünyemizde açtığı yaraların, bu Vatana verdiği zararların hangisini saysak bilmem ki...
Haininin bu kadar bol olduğu bir memleket var mı dünyada bilmiyorum.
Bir zamanlar kimi siyasetçilerimizce yere göğe sığdırılamayan sapıkların bu memlekette askeriyeyi polisi, adliyeyi, maarifi, sanayiyi ticaret hayatını, bankacılık sektörünü, en kötüsü de Siyaset Kurumlarını ve Partilerimizi, hatta hatta futbol kulüplerini bile ele geçirip bir darbe ile " Paralel bir Devlet " kurma planları ortaya çıkarılmadı mı?
Memleketi mahvetmeye çalışan, bölüp parçalamayı aklına koyarak sinsi planlar yapan, Türkiye'yi içinden çıkılamaz sıkıntılara sokan bir ihanet şebekesini örgütleyen Sümüklü, " İhanetlerin idare merkezi " olan Amerika'ya 22 Nisan 1999'da kapağı atmıştır.
Türkiye'deki ihanet kalkışmalarının yeniden zemin bulmasına çalışarak emirler veren de aynı Sümüklü değil mi?
Hala bu gün bile yıkıcı faaliyetlerine CIA ile işbirliği yaparak devam eden yapıyla bu gün kim mücadele ediyor?
Amerika'da CIA'nın yayınladığı son raporda, hala Türkiye'yi ele geçirme çökertilme planlarının nasıl kotarılacağı tüm detaylarıyla yer almadı mı?
Muhalefeti güçlendirip Erdoğan İktidarını yıkacaklarmış.
Peki işbaşına getirmek için destek vermeyi tasarladıkları Muhalefet Partisi hangi parti olabilir ki?
Amerika'daki şeytan yuvasından yardım alarak Türkiye'nin içini karıştırmaya, Türkiye'yi bunların yardımı ile içerden bölüp parçalamaya cür'et ve cesaret edilebiliyor ve hala bu hayali elden bırakmıyorlarsa, işin içinde iş var demektir.
Bu uluslararası şeytani ihanet kurumu Türkiye'de halen bölücü, yıkıcı hayaller peşinde ise bununla mücadele eden Devletimizin yanında yer almak, Hükümete destek vermek değil de eski defterleri karıştırıp ihanete kaldığı yerden nasıl devam edilebileceğinin hesabını bu gün için kim yapıyor?
Siyaseten onların bayram etmesine sebep olacak şaşkınca çirkin politikayı kim üretip sofralarımıza sürüyor?
Buna yeterince dikkat edebiliyor muyuz?
Hatta, siyasal bir intiharın eşiğinde yeniden kuyruğa girmiş ölüm günlerini mi bekliyoruz?
YanıtlaYönlendir