Durup dururken İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener ortaya çok dikkat çekici bir öneride bulundu:
" Gelin bir MEMLEKET MASASI " kuralım, bu masada toplanıp memleketin durumunu konuşalım, alınacak tedbirleri kararlaştıralım. Bunu bütün Partilerin Genel Başkanları olarak Cumhurbaşkanı'nın Başkanlığında yapalım..."
İleri sürülen bu teklif ilk bakışta ne kadar masum, ne kadar olgunca, ne kadar faydalı ve siyaseten de ne kadar birleştirici bütünleştirici değil mi?
Ama gelin meselenin asıl mahiyetini değerlendirelim.
Türkiye demokrasiyle yönetilen, Hükümetleri serbest seçimle ve halkın oyu ile belirlenen bir ülke değil mi?
Yapılan genel seçimlerde tek başına veya bir başka partiyle birlikte oluşturulmuş Hükümetler yönetmiyor mu ülkeyi?
Geçmişte birden fazla partilerin koalisyonlarıyla yönetilmedik mi?
Hükümetlerin icraatı Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen yasalara uygun şekilde olmuyor mu?
Devletin meşru denetim mekanizmaları, Hükümetlerin icraatlarını Anayasal kurumları vasıtasıyla yapmıyor mu?
Bu gün ülkeyi yönetme yetkisini Milletten alan bir Cumhurbaşkanı ve Hükümeti varken, ülkeyi yönetme sorumluluğu tamamen bu Hükümete ait iken, birilerinin kalkıp da " Gelin bir Memleket Masası kuralım. Hepimiz oturup memleketi bundan böyle nasıl idare edeceğimize karar verelim " gibi son derece absürt bir teklifle ortaya çıkmasının samimiyetle ve normal demokratik teamüllerle bir alakası olabilir mi?
Peki neden böyle bir teklifle ortaya çıktılar?
Geliniz bu meselenin arka planına birlikte yorum getirelim:
1-Bu teklifi yapanlar bence perde arkasından sözleşmiş olan " Millet İttifakı ortaklarıdır."
2-Netekim CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kendisinden hiç beklenmedik yumuşaklıkta Hükümetin Korona mücadelesinde gösterdiği başarıyı övmüştür.
3-Şayet Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı böyle bir masada herkesle memlekette ne yapılması gerektiğini tartışması ve konuşması halinde kündeye getireceklerin zannederek olmayacak bir duaya amin demeye kalkışmışlardır.
Olmaz, olamaz!
Bu ülkenin yönetiminde muhalefet partilerinin Meclis'teki komisyonlarda bir masa etrafında yasal faaliyet göstermesi dışında " Yönetimde söz sahibi olma " çabaları tam bir siyasi fırıldak çevirme niyetinden başka bir şey olarak görülemez.
Bana göre:
Baktılar ki, hiç bir zaman iktidar olma ihtimalleri yok; bir de böyle bir kurnazlıkla yeni kazanımlar elde edebiliriz diye düşündüler.
Ama karşılarındaki Siyasetçiler nediyor bir bakalım:
Sayın Devlet Bahçeli'nin yorumu:
" Bu teşebbüs hezeyandır. Türk Milletinin masalara ve şer oyun kuruculara değer vermesi imkansızdır. Masa masaldır, maval okumaktır..."
Doğru söze ne denir?