Ağzından küfür ve hakaret çıkan insanlardan nefret ederim.
Kim olursa olsun, mevkii ne olursa olsun,
Gücü ve kudreti ne olursa olsun,
Makam ve mevkii ne olursa olsun,
yaşı başı ne olursa olsun,
Küfür ve hakaretle konuşan insanlardan nefret ederim.
Çünkü küfür ve hakaret, insanları aşağılayıcı, incitici, ve yaralayıcıdır.
Küfre ve hakarete uğrayan insan, bunu yapanları ömrü boyunca unutmaz.
Yani küfür ve hakaret, kalp kıran çirkinliklerin en kötüsüdür ve affedilmesi çok zordur.
Küfür ve hakarete baş vuran insanlar ise insanlık değerlerinden yoksun kişilerdir.
Küfür ve hakarete baş vuranlar;
- Ahlaksızlardır,
-Terbiyeden yoksun kişilerdir.
-Haddini bilmeyen zobar tabiatlı yaratıklardır.
-Hiç bir manevi değere sahip değillerdir.
-İnsanlık onurundan bihaberdirler.
-Şeref ve haysiyet yoksunudurlar.
-Namusla, haysiyetle, şerefle aralarında fersah fersah mesafee olan kişilerdir.
Küfür ve hakaretle bir iş yaptığını, bir sonuç alacağını, hatta bir de saygı devşireceğini, taraftar edineceğini, mevki ve makamını garantiye alacağını, çıkarlarını arttıracağını düşünen kişiden daha aşağılık biri olamaz.
Küfür ve hakaretle, çevresine, topluma, özellikle gençlere, cemiyete, kötü örnek olduğunu düşünmeyen ve haysiyetinden bir şeylerin eksileceğini hiç düşünmeyen kişiden kimseye ve de memlekete hiç bir fayda gelmez.
Bu kişi kim olursa olsun, mutlaka toplum dışı edilerek zararından, ahlaksızlığından emin olmanın yolları bulunmalıdır.
Bu türlü ahlaksızların hele de Milletin Meclisine falan girmesini sağlamak da bir o kadar kötüdür.
Bendeniz böyle düşünüyorum.
Bilmem sizler ne dersiniz?
Hele de anlı şanlı Siyasetçilerimiz, Genel Başkanlar ne der bilemem...