Bu yazıyı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'ya çetin bir pazarlık için gittiği günden bir gün önce ve geç vakitte kaleme aldım.
Suriye'nin haysiyeeti sıfırın altına inmiş sözüm ona Devlet Başkanı Esed hiç beklenmedik bir açıklama yaptı ve Türkiye ile ilişkilerden bahsetti.
Bakınız Russia 24 televizyon kanalına nasıl bir açıklamada bulundu:
" Türkler bizim kardeş toplumumuzdur. (Suriye'deki Türkleri kastetse gerek) Türklere soruyorum, Suriye ile sorununuz nedir? Türk vatandaşlarının ölmesini gerektirecek sorun nedir? "
Asıl kendisine sorulması gereken soruyu başkalarına soruyor ve şu açıklamalarda bulunuyor:
" Türk- Suriyeli evlilikleri var. Suriye ve Türkiye'nin ortak çıkarları var. Türkiye'de çok sayıda Suriye kökenli insan var. Suriye'de ise çok sayıda Türk kökenli insan var. Karşılıklı kültür alışverişi tarihe dayanıyor. Bu nedenle onlarla bizim aramızda ciddi anlaşmazlıkların olması mantıklı değil."
Bunca zamandır aklına gelmeyen şeyleri düşünüp bu gün hatırlaması ve böyle bir açıklamada bulunması acaba ne sebeple ve hangi amaca dayanıyor?
Birincisi, Mehmetçik aklını başına getirmişe benziyor.
İkincisi, Ağa babası Rusya böyle bir açıklama yapmasını istemiş besbelli. Üçüncüsü, Moskova'da yapılacak görüşmede Sayın Cumhurbaşkanı'na Putin'in; " Bak Esed neler söylemiş. İyi niyetli açıklamalar yapmış. Gelin bu işi tatlıya bağlayalım " gibi bir manevraya yatmış olduğu ap açık sırıtıyor.
Bakalım o kuş kafasından çıkan bu sipariş yumuşak demecin bir faydası olacak mı?
Hiç sanmıyorum.
Çünkü O'na bu açıklamayı Putin'in yaptırdığı kesin. Şimdiye kadar akılları neredeydi?
Esed, Rusya'nın emirlerini öyle salakça yerine getiriyor ki, şaşırmamak elde değil.
Zaten bu kadar salak olduğu için ülkesini mahvetmedi mi?
Putin O'na herhalde Libya'daki isyancı Hafter'i " Meşru Hükümet "olarak tanı ve Şam'daki Libya Elçiliğini ona teslim et dediği için hemen gerekeni yapmıştır.
Bir yandan " Esed Hükümeti Birleşmiş Milletler'in tanıdığı Yönetimdir " diye üzerine toz kondurmayan Rusya, şaşkın Esed'e Hafter'i tanı diye emir verebiliyor.
Oysa Libya'da bir " Ulusal Mutabakat Hükümeti var ve bu Hükümet resmen Birleşmiş Milletlerin tanıdığı hükümettir.
Peki Esed'in İsyancı Hafter'i yasal olmayan biçimde ve bir skandal kararla kendi meşruiyetini de sorgulatacak salakça bir kararla tanımasına ne diyeceğiz?
Bu Esed zaliminin insanlık alemi nezdinde bir meşruiyeti kaldı mı?
Suriye'nin başında Rusya'nın bir kuklası gibi her şeyi berbat eden ve tam bir açmaza saplanan bu " Güdümlü kişi " ap açık pişmanlık ilan ederek görevini bırakabilse dahi yaptıklarının bedelini ödemekten kurtulamayacaktır.
Rusya ise zaten çıkarlarının gereği olan her şeyi yapmış, bir müstevli ülke olarak Esed'in yerine başkasını getirirse de çıkarlarını sürdürecektir. Böyle bir şeyin olmasına ramak kalmıştır ve da hiç şaşırmamak gerekecektir.
Suriye Dikdatörünün yaptığı son açıklamalar bunun işaretlerini taşıyor. Yani aklının başına geldiği biçiminde yorumlanamaz.